Ekmeleddin İhsanoğlu

Beyefendi... Kültürlü... Sakin... Bunlar "Artı puan." "Çatı" fikri kiminse iyi fikir...
"Çatı adayı" olmak da "Artı puan."
Küçüklü büyüklü "14 partinin" desteğini almak... Bir "Artı puan" daha.
Ama siyaset "İddia ister."
İhsanoğlu'nun siyaseten bir iddiası yok.
Diyebilirsiniz ki:
- İhsanoğlu bunu en başta söyledi... Yola çıkarken siyaset üstü bir profil sergiledi.
Doğru... "Benim köprüyle, yatırımla işim yok" dedi.
Ama hemen ardından "Ekmekli slogan" geldi.
"Ekmekli söylem" bal gibi politika değil mi?
Bitmedi... Daha sonra "Ortadoğu'ya barış getirmekten" söz etti... Bu da politika.
Yani... Ekmeleddin Bey kampanya ilerledikçe "Siyasileşti."
Siyasileşti ama... Siyasette Recep Tayyip Erdoğan ve Selahattin Demirtaş kadar "Tecrübeli, atak, iddialı bir kişilik" değildi ki... Arada "Ezildi."
Ayrıca...
Ekmeleddin Bey'in oy depolarında "Fire" söz konusu...
Selahattin Demirtaş... "CHP seçmeninden bir miktar oy çekebilir."
Recep Tayyip Erdoğan... Son konuşmaları... İstiklal marşı polemiğini sürdürmesi... "MHP tabanından oy koparma stratejisi değil mi?"
Hem... Siyaset mühendisleri madem çatıya İhsanoğlu'nu çıkaracaklardı... Son güne kadar neden beklediler?
Daha önce akılları neredeydi?
Onu çatıya çıkaranlar bile... Onun adını daha yeni yeni, doğru dürüst söylemeye başlarken... Millet onu daha yeni yeni tanırken...
Zaman yetmedi... Sandık kapıya dayanıverdi.