İhsanoğlu

Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterilmek... "Büyük onur."
CHP ve MHP gibi iki büyük partinin... Onların yanı sıra daha pek çok partinin desteğini almak... "Önemli olay."
Giriştiği yarış, İhsanoğlu'nun torunlarına bırakacağı "Önemli bir miras."
Kazanmak, kaybetmek... Ayrı konu.
Kazanamayacağı haftalar öncesinden belliydi.
Siyasetin çatı mühendisleri eğer onu düşünüyor idiyseler... Aylar öncesinden aday göstermeleri gerekirdi.
Ekmeleddin Bey paldır küldür aday oldu... Damdan düşercesine.
Aday gösterenler... Adaylığını destekleyenler... Onlar bile adayın adını 15 günde öğrenebildiler.
İhsanoğlu hazırlıksızdı... Kürsüde hazırlıksız... Meydanda hazırlıksız... Ekranda hazırlıksız... Karşısında ise... İki profesyonel vardı.
Kampanya ciddi iştir... Altyapı ister... Ön hazırlık ister... Disiplin ister... Ekmeleddin Bey'in seçim kampanyası düzensizdi.
Ama... Her şeye rağmen... Üstüne düşeni yaptı.
"Türkiye'yi... Türk insanını.. Seçmeni" yakından gördü, tanıdı.
Sorabilirsiniz... "Daha önce tanımıyor muydu" diye.
Yeteri kadar tanısaydı... Aday olup olmamayı çok düşünürdü.