Siyaset... Nasıl bir iş?
Erken seçim olayı ile birlikte siyaset kulislerinde hareketlilik "Mevsim normallerinin üstüne çıkıverdi."
Ankara dolup dolup taşıyor. Otel lobileri, lokantalar, partilerin koridorları tıklım tıklım.
Eski siyasetçiler, yeni siyasetçiler... Üç dönemlikler... 3 aylık vekiller... Siyasete heveslenenler... Aday olmak için kamu görevinden istifa edenler... Siyaseti övenler... Kötüleyenler... Siyasete girdiğine pişman olduğunu söyleyenler... Adaylık için kuyruğa girenler...
30 Ağustos akşamı, Saray'daki resepsiyonda Erdal Şafak'la birlikteydik. Çevremiz kalabalıktı. Konuşulan konu yine aynıydı... "Siyaset... Adaylık... Aday olayım mı?.. Ben siyasete girdiğime pişmanım... Ben pişman değilim... Ben girmeye çok istekliyim" muhabbeti.
Sohbet koyulaşınca... Davetlilerden biri bize sordu:
- Siz ne diyorsunuz?
Aklımıza Demirel'in bir sözü geldi... Onu söyledik:
Çevremizdeki herkes "Aynı tepkiyi" verdi.
- Vallahi doğru.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.