İki darbe... Karargâhtan konseye
Türkünün (Ankara'nın bağları) sözlerini biraz değiştirelim... "Sincan'ın bağları da büklüm büklüm yolları."
Aylardır... Sincan'ın büklüm büklüm yollarından geçiyor "Mahkemeye" gidiyoruz.
Dışarıda "Adalet ve demokrasi nöbeti" tutuluyor.
"İçeride" darbeciler yargılanıyor.
İzliyoruz... Gözlemlerimizi paylaşıyoruz.
Ve... Zaman zaman "Eski bir darbe davasını" hatırlıyoruz.
21 Mayıs 1963... Talat Aydemir ve arkadaşları "Darbe girişiminde" bulunmuşlardı... Kendilerine "İhtilal Genel Karargâhı" adını takmışlardı.
Başarısız olmuş ve yargılanmışlardı.
Mahkemede ise günümüzün "Yurtta Sulh Konseyi" darbecileri gibi yalan üstüne yalan söylememiş, her şeyi anlatmışlardı.
Darbenin lideri Talat Aydemir "Kıvırmamış... Suçu onun bunun üzerine atmamış" ve idam sehpasına gitmekten korkmamıştı.
Sincan'da... Darbe davalarını izlerken... Aklımıza bunlar geliyor.
Darbeci var... Mahkemede "Bu kadar insanın (Darbecilerin) vebalini ben taşıyorum" diyor... Talat Aydemir gibi.
Darbeci var... "Üç maymunu oynuyor... Her şeyi inkâr ediyor... Yalan söylüyor."
Sincan'dakiler gibi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.