Yalan mı?

Eleştiri... Özeleştiri... Ne derseniz deyiniz... Şurası bir gerçek ki;
Türk siyasetinin "Yazılı hafızası" çok zayıf.
Darbeler... Kapatılan partiler...
Kâğıt fabrikasına gönderilip, eritilen toplantı tutanakları... Arşivler...
"Yazılı hafıza mı kalır?"
Ayrıca... Çok kişi "Dünü" bilmiyor ki... "Öğrenmek için" kendini yormuyor ki.
Meclis Kütüphanesi çok önemli bir kaynak... "Kaç kişi gidiyor ki?"
Pek çok siyasetçi, Türk siyasi tarihinin "Kendisinin doğum tarihinde...
Ya da siyasete atıldığı tarihte başladığını" sanıyor.
Öyle olunca da... "Konular, sorunlar" doğru dürüst konuşulup, tartışılamıyor.
"İttifak olayı" gibi.