Evde kal(dık)
Aslında... Bugün "Diyarbakır'ı... Dağa kaçırılan evlatlarını bekleyen anneleri" yazacaktık.
"Biletimizi" almıştık.
19 Mart- Perşembe... Anadolu Jet... TK 7142.
Esenboğa'ya gitmiştik.
Kovboy filmlerindeki terk edilmiş kasaba gibiydi... Bomboş.
Uçak saatini beklerken telefonumuz çaldı.
Arayan... Prof. Dr. Mustafa Cesur:
- Evde kal.
Sonra... Bir telefon daha... Gazeteden... Hakan Karadere... İnsan Kaynakları Grup Başkanı:
- Evde kal.
Derken... Üçüncü telefon... Doktor Ramazan Aydın:
- Evde kal.
Bileti yaktık... Ve evde kaldık.
***
"Koronasız" notlar
Günlerdir... Varsa yoksa "Korona."
Korku... Panik... "65 yaş." Psikoloji yerlerde sürünüyor.
Bugün... "Gündem dışına" çıksak ve "Koronasız bir yazı" yazsak.
Yarın yine "Sokağı" yazarız.
"Hafta sonu yollardaydık... Koronalı yol notlarını" aktarırız.
***
Millet bahçesi
Şimdi moda "Millet bahçesi."
Ankara'da... İstanbul'da... Erzurum'da... Manisa'da... Her yerde... Millet bahçesi yapılıyor.
Geçmişte... Cumhuriyet'in ilk yıllarında... "Millet bahçesi" olduğunu... Biliyor muydunuz?
Sene 1926... Meclis'te "Ankara'nın imarı" konuşuluyor.
Trabzon Milletvekili Muhtar Bey kürsüye çıkıyor ve bir öneride bulunuyor:
- Millet bahçesinden Cebeci'ye kadar geniş bir yol açılmalıdır.
***
Ceza
Devamsızlık... Meclis'in "Her dönem konuşulan sorunu."
Çaresi derseniz... "Yok." Bir zamanlar... Devamsızlıklara... "Ceza" verilmiş... Para cezası.
Tarih... 13 Nisan 1925.
Ordu Milletvekili Hamdi (Yalman) Bey ile Kangırı (Çankırı) Milletvekili Ziya (Esen) Bey, Meclis Başkanlığına bir önerge vermişler:
- Meclis'e devam etmeyen milletvekilinden her gün için ödenek kesilsin.
Önerge oylanmış... Ve kabul edilmiş.
***
Falaka
Para cezası kimin umurunda?
Milletvekili "Ödenek kesintisini" önemsemez... Ve Meclis'e yine gelmez.
Karesi (Balıkesir) Milletvekili Ali Sururi Bey'in önerisi... 1925 yılında:
- İzinsiz ve özürsüz Meclis'e gelmeyen milletvekillerinin isimleri gazetede ilan edilsin.
Meclis Başkanı "Buna gerek yok" der.
Milletvekillerinden biri... Sesini yükseltir:
- Bir de falaka getirelim.
***
Güzel İzmir
Sokağa çıkmayınca... Eve kapanınca... Meclis'in "Eski tutanakları" arasında gezindik.
Tarih... 13 Eylül 1922.
Edirne Milletvekili Şeref Bey bir kanun teklifi vermiş:
- İzmir'in adı "Güzel İzmir" olsun.
Önerge... "Görüşülmeye değer bulunmuş."
18 Eylül'de... "İçişleri Komisyonu'na" gönderilmiş.
21 Eylül'de... "Gündeme alınmasına" karar verilmiş.
Ama... Sonra... Bir daha hiç gündeme gelmemiş... Unutulmuş, gitmiş.
***
Eski Türkiye
Kenan Evren'in anılarından... Bir not... Birinci cilt... Sayfa 281.
Bir senatör Genelkurmay'a gider...
Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'e:
"Eski Türkiye'de" askeri siyasetin içine çeken... Askere "Darbe yap" diyen... O kadar çok ki...
Kimi siyasetçi... Kimi işadamı... Kimi akademisyen... Kimi gazeteci.
***
Günlük
Kenan Evren 12 Eylül 1980 darbesinden önce "Günlüğüne" düşüncelerini yazar.
Düşünceleri... Darbeden sonra yapmak istedikleri.
Tam... "63 madde" sıralar.
"Hepsini" değil de, "Birkaçını" bugüne taşıyalım.
***
İbretlik bir olay
Orhan Cemal Fersoy...
Parlamenterlik, bakanlık yaptı.
Öncesinde... Menderes ailesinin avukatlığını.
"Bir dönemin" kitabını yazdı:
"Bir devre adını veren Başbakan... Adnan Menderes." Kitaptan... Kısa bir not.
Rapor güncellenir... Yapılan incelemeye göre, haksız kazancın "Rakamı" değişmiştir...
"286 bin 293 lira."
Kitapta... "Buna benzer" o kadar çok olay var ki... Hepsi de "Tarihli... Belgeli."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.