Meclis’in ışıkları yanıyor
Makamına girince... Tavandaki kristal avizeleri işaret ederek dedik ki:
- Sayın Başkan... Meclis'in ışıkları yanıyor.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop... Gülerek ve "Gönül selamı" ile bizi karşıladı:
- Evet... Her daim... Yanıyor ve yanmaya devam edecek... Milletin Meclis'inin ışıkları hiç sönmeyecek.
Sonra... "Işık sohbetine" devam ettik.
Geçmişten örnekler... Darbe heveslileri... Darbeciye akıl veren profesörler, sivil toplum liderleri ve hatta bazı siyasetçiler... Havada uçuşan isimler...
Prof. Mustafa Şentop... Acı gerçeği seslendirdi:
- Ben, Türkiye'de bazı aydınların demokrasiyi pek içlerine sindirdiklerini sanmıyorum.
***
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
'GARNİZON DEMOKRATLARI'
Aydınlar... Demokrasi... Demokratlık konusu açılınca... Meclis Başkanı Şentop'a, yaşama yeni veda eden ünlü sosyolog Nur Vergin'in bir sözünü hatırlattık:
"Gerçek demokratlar" ve "Garnizon demokratları."
Garnizon demokratları... Her dönemde, her yerde... Beklemede... Godot'yu bekler gibi.
Bekledikleri... Ah yine jetler uçuverse... Ah Meclis'in ışıkları bir sönüverse... Ah yeni Yassıadalar oluverse...
***
ÜNİFORMALI YEMİN
Geçenlerde... "1960 darbesinden sonra yapılan seçimden, Cumhurbaşkanı adayı Prof. Ali Fuad Başgil'in tehdit edildiğinden" söz etmiştik.
Meclis Başkanı Mustafa Şentop, "O konuya" girdi:
Ve... Tek aday... 27 Mayıs 1960 darbesinin lideri Cemal Gürsel, Cumhurbaşkanı seçiliyor.
- Sayın Başkan... Cemal Gürsel, Meclis'te Cumhurbaşkanlığı yemini ederken... Üzerinde "Orgeneral üniforması" olduğunu biliyor muydunuz?
Mustafa Şentop, "Biliyorum" dedi ve ekledi:
- Ne kadar acı, ne kadar hazin bir manzara değil mi?
***
AFOROZ
Sohbette... Nur Vergin'in adı geçince... Mustafa Şentop dedi ki:
"Kim iktidara gelirse gelsin, ulaşırız... İstediğimizi yaptırırız."
"Ama onların imtiyazlarından yararlanan biri değilim."
"AK Parti iktidarı ile bu düzen bozuldu... Artık beyaz Türkler de normal vatandaşa döndüler."
***
DÜNYA DÖNÜYOR
Demokrasi... Zaman tüneli... Keser dönüyor sap dönüyor, gün gelip hesap dönüyor.
Darbeciler... Yassıada'da... "Bir dönemi" yargıladılar... İdam... Ömür boyu hapis.
Ama... Millet... Yassıada'da, "Demokrat Partilileri savunan avukatların bir kısmını" Parlamento'ya gönderdi.
"Meclis Başkanlığı'na seçilen" Ferruh Bozbeyli gibi.
"Bakanlık yapan" Seyfi Öztürk gibi... Talat Asal gibi.
İki kardeş... Orhan ve Burhan Apaydın gibi.
Unutmadan...
Yassıada'da yargılanan siyasetçilerin "33 yakını" 1961'de parlamenter seçildi. Kiminin eşi, kiminin kardeşi.
***
O KAFA
Başkan Şentop, "Araştırmaya meraklı... Meclis'in, hatta komisyonların eski tutanaklarını okuyor."
Tutanaklarda öyle ilginç şeyler var ki...
Örneğin... 1980 darbesi öncesi...
"Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilsin."
İşte... Dananın kuyruğunun koptuğu yer... Anayasa Komisyonu tutanakları... Mustafa Şentop'un, "Çok ilginç" bulduğu konuşmalar.
Anlı şanlı isimler... Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesine karşı çıkıyorlar.
Başkan Şentop, bunları anlatırken... Güldük... Ve "Karşı çıkışın" nedenini söyledik:
- Halk seçseydi... 1980'de Demirel Cumhurbaşkanı seçilecekti.
O kafa... Garnizon demokrasisi kafası:
"Demirel geleceğine, varsın darbe olsun, asker gelsin."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.