Siyaset... Üslup... ‘Ahlak’
Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçildi... 10 Ağustos 2014.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, Cumhurbaşkanlığı yemini etti... 28 Ağustos 2014.
Yemin günü... Meclis'e gittim.
Ama... Önce Süleyman Demirel'e uğradım.
Neler konuştuğumuzu da yazdım. SABAH-29 Ağustos 2014 Cuma.
- Şu anda milletvekili olsaydınız, ne yapardınız?
Demirel'in yanıtı... Kelimesi kelimesine:
kelimesine:
***
Murat Karayalçın
Turgut Özal, Cumhurbaşkanı seçildi... 31 Ekim 1989.
Seçim öncesi ana muhalefet partisi... Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP)... Lideri Erdal İnönü tavır almıştı.
- Meşruiyetini kabul etmeyiz.
"Hoş geldiniz Sayın Cumhurbaşkanım." İşte kırılma noktası... SHP frene bastı... "Tanımıyoruz" lafı, rafa kaldırıldı.
Ve... İnönü, Cumhurbaşkanı Özal'ın elini sıktı.
***
Ferruh Bozbeyli
Rahmet istedi... Saygın bir siyaset ve devlet adamıydı.
TBMM Başkanlığı... Demokratik Parti Genel Başkanlığı yaptı.
Küfür... Hakaret... Onun lügatinde yazmazdı.
Anılar tünelinde bir gezinti... Sohbet... Demişti ki:
"İsmet İnönü de koca öküz gibi oturuyor."
Ferruh Bey ile yaptığımız bu sohbeti yazmıştık... SABAH-2 Eylül 2009 Çarşamba.
Yıl 2022... Üslup... Yerlerde sürünüyor.
***
Özlem Çerçioğlu
Başbakan Erdoğan, Aydın'a gitti.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu... Havaalanında karşıladı:
- Şehrimize hoş geldiniz Sayın Başbakanım!
"CHP Aydın örgütü" bozuldu.
"Genel merkez" rahatsız oldu.
Sonra... Zaman geçti... Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçildi.
Ve... Aydın'a gitti.
Ve... Yine... Özlem Çerçioğlu...
Karşılayanlar arasındaydı:
- Hoş geldiniz Sayın Cumhurbaşkanım!
Yerel örgüt... Yine kızdı... Bozuldu.
Genel merkez... Yine rahatsız oldu.
Aydınlı ise... Özlem Çerçioğlu'na, "Aferin" dedi... Nasıl mı?
***
Mansur Yavaş
Arkadaşlığımız çok eski... Aile dostu.
"Beypazarı fahri hemşehrilik" beratımızın (belediye meclisi kararıyla) altında imzası var.
Günümüzde... CHP için, "Erdoğan'ı eleştirmek" moda.
"Hoş geldiniz Sayın Cumhurbaşkanım."
Bana bir diyeceğiniz var mı?"
Sahi... Bu diyalogdan kim kazanıyor?
Başkent Ankara kazanıyor.
***
Ve... Nurettin Topçu... Ahlak
"Ahlak davasına" adanmış bir ömür.
Paris-Sorbonne Üniversitesi'nde, "felsefe doktorası" veren ilk Türk öğrenci.
Avrupa'ya giden öğrenciler içinde, "ahlak felsefesi" çalışan ilk kişi.
Hayatı... Roman gibi.
1934... Galatasaray Lisesi... Okul müdürü, "altı isim" verir... "Nüfuzlu aile" çocukları...
"Torpil... Sınıf geçirme" talebi.
Topçu, "Hayır" der... Ve... "İzmir'e tayin." Sonrası...
"Romanın" devamı.
Uzatmayalım.
"Büyük Hoca'nın" eseri... Bir "başucu" kitabı.
"Ahlak."
Okumayan kalmasın... Siyasetçiler... Küfür ve hakareti siyaset zannedenler.
Ama... "Eğer bozuksa maya, ne ar kalır, ne hayâ" denilen tipler var ya...
Onlar... "Nurettin Topçu'dan... Ahlaktan" ne anlarlar?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.