CHP... ‘Hışırtıya’ ok atan avcı

Adam, övünüp dururmuş... "Şöyle iyi avcıyım, böyle iyi avcıyım" diye... Üstelik tüfek de kullanmazmış... Ok atarak avcılık yaparmış.
Fakat... Ne zaman ava çıksa... Eli boş dönermiş.
Trabzon... Parma Yaylası'nda sohbet... Yılların gazetecisi, yazarı, "bölgenin abisi" Sadık Albayrak dedi ki:

CHP, işte bu avcı gibi... Ormanda, her hışırtıya ok atan avcıya benziyor.
Elinde 6 ok var ama... 6'sını da boşa harcıyor.
Senelerdir siyaset üretemiyor.
6 ok siyasi ilke olarak ortaya konulduğu zaman, dünyada Hitler vardı... Mussolini vardı... Stalin vardı... Dünya değişti... Duvarlar yıkıldı... CHP ise 6 oku bir türlü güncelleyemedi.

***

Söz milletin
Sistem tartışması... Parlamenter sisteme dönüş... Seçimden önce çok konuşuldu.
28 Mayıs'tan sonra ise... Tartışmalar, bıçakla kesilir gibi kesiliverdi.
Neden?

Yanıt, Sadık Albayrak'tan:
- Başkanlık sisteminde millet 'Ben varım' diyor... 'Son sözü söylemek' milletin hoşuna gidiyor... 28 Mayıs'ta millet, 'Söz de benim, kararı da ben veririm' deyince... Sistem tartışması sona erdi.

***

Berat Albayrak
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı... Ortalıkta görünmüyor... Konuşmuyor... Yazmıyor...
Nerelerde? Ne yapıyor?
Baba Albayrak, "İstanbul'da" dedi:
NUN Eğitim ve Kültür Vakfı'yla uğraşıyor.
Yeni bir nesil yetiştiriyor... Geleceğin Türkiye'sinin insan kaynağını... Yöneticilerini.
Berat yolunu çizdi... Okuyor... Araştırıyor... Çocuklarıyla ilgileniyor... Kaderin çizdiği yolda yürümek boynumuzun borcu.

***

Akşener... Masa... Ve sonrası
Gözlemimiz... İyi Parti/Meral Akşener, 6'lı Masa öncesi daha bir havalıydı... Canlıydı... Güçlüydü.
Gezdiğimiz yerlerde, bu izlenimi edinmiştik.
Ama... Masa buluşmaları... 6'lı İttifak, İyi Parti'ye iyi gelmedi.
Akşener artık eski Akşener değil... Çizik yedi.
Sahada gördüğümüz fotoğraf bu.
Biz bunları anlatınca... Sadık Albayrak, "Meral Hanım başlangıçta çok iddialıydı" dedi:
Ülkücü bir tabandan geldi... Ama daha sonra savruldu... Sağa sola yalpaladı.
CHP-HDP diyaloğuna seyirci kaldı... Net tavır koyamadı.
Masadan neden kalktı? Kalktığı masaya ne diye geri döndü? Millete bunu anlatamadı.

***

Kurultay... Ve İmamoğlu
Kılıçdaroğlu istifa eder mi? Kurultayda ne olur?
Gider mi? Sadık Albayrak'ın yanıtı: - Niye gitsin ki? Kurultayda deviremezler ki.
Ekrem İmamoğlu ne yapar?
- Kendisini yıprattı... Onun için tek çare İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda ısrar etmesi.

***

'Muhafazakâr devrimci' kadro
Yaklaşan yerel seçim... AK Parti... Büyük kongre... Kadrolar... Büyük şehirler... Ne diyorsunuz?
Ve... Bir soru daha:
- Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelince bu konuları hiç konuşuyor musunuz? Neler söylüyorsunuz?
Sadık Albayrak... Lafı eğip bükmeyi sevmiyor.
İçi dışı bir... Ne düşünüyorsa söylüyor.

Yerel seçimde AK Parti çoğunluğu alır... Yine birinci parti çıkar.
Büyük şehirlerde aday çok önemli.
Sayın Cumhurbaşkanımıza söylediğim, söyleyeceğim şu... 'Partide beyin çok iyi çalışıyor... Fakat mafsallarda tıkanıklık var.'
Yani... Kalp sağlam... Kalbin pompaladığı kan, kılcal damarlara varana kadar, yer yer sekteye uğruyor.
Reis'in kadroyu dinamikleştirmesi lazım... Reis'in heyecanına ve temposuna ayak uyduracak bir kadro.
Daha açık olarak söylemem gerekirse... Muhafazakâr, devrimci ve genç bir kadro.

***

Yol... Uzun yol
Aile sohbeti... Torunlar... Anılar... 15 Temmuz darbe girişimi gecesi... Cumhurbaşkanı Erdoğan... Kader... Zaman tünelinde geziniyoruz.
Sadık Albayrak, "15 Temmuz... O gece Marmaris'ten İstanbul'a uçan uçağın en küçük yolcusu 8 aylık Sadık Eymen'di" diyor.

Ve... Bir kez daha dudaklarından, "Kader... Kaderin çizdiği yol" sözleri dökülüyor:
- Kaderin çizildiği yol... Uzun bir yol... Ve bu yolda Reis'le birlikte yürüyoruz... Ömrümüz oldukça da yürüyeceğiz... Vazifemiz... Boynumuzun borcu.

***

Kılıçdaroğlu... Neden?
Kemal Kılıçdaroğlu, bunca çabaya rağmen neden cumhurbaşkanlığını kazanamadı?
Milliyetçi/muhafazakâr siyasete yelken açtı.
Bazı eski AK Partili isimleri, CHP listelerine aldı.
Ama sonuç... Hüsran, yine hüsran.
Neden?
Sadık Albayrak... Gazetecilikte... Siyasette... Cezaevinde ağaran saçlar... Dedi ki:
Gitti, Ümit Özdağ ile anlaştı... CHP seçmeni bunu kaldırır mı?
Bitmedi... Başka anlaşmaları da var.
AK Parti'den... Dindar kesimden insanlar aldı... Ama aldıkları, siyasette miadını doldurmuş isimlerdi.
Seçilseydi... Yetkiyi alsaydı... 'Dediğim dedik, çaldığım düdük' diyecekti... Yaptığı anlaşmaları uygulayacaktı.
Güven veremedi... Seçmenin kafasını karıştırdı... Kendi tabanında bile rahatsızlık yarattı.

***

Su akar, yatağını bulur
Siyasi parti sayısı 100'ün üzerinde... Şöhretler... Partisinden kopanlar... Hevesi kursağında kalanlar... Parti kuran kurana.
Ali Babacan... Ahmet Davutoğlu... Ve daha pek çok isim.
Şimdi de... CHP'nin "doğum yapacağı" konuşuluyor.
Geçmişte de böyle şeyler olmuştu... Çok.
Süleyman Demirel, bana demişti ki:

Siyasi olaylarda seçmen büyük kitleye bakar.
Büyük kitle neredeyse halk oraya gider.
Falanca kişi şöhretmiş... Filanca kişi yıldızmış... Halk onlara bakmaz.
Halk sağına soluna, büyük kitleye bakar. Demirel'den dinlediklerimizi anlatınca... Sadık Albayrak, "Doğru söylemiş... Demirel bu... 6 defa gitti, 7 defa geldi... Tecrübeli" dedi... Ve ekledi:
- Demokrat Parti'den ayrılanlar parti kurdular... Turhan Feyzioğlu CHP'den ayrıldı, parti kurdu... Bizim kadim dostlarımız Ferruh Bozbeyli, Sadettin Bilgiç, Mehmet Turgut, Faruk Sükan... Adalet Partisi'nden ayrılıp parti kurdular... Ne oldu? Yok olup gittiler... Su akar, yatağını bulur.
Yatak... Demirel'in dediği yatak... Büyük kitle nehrinin yatağı.