Bay Bay Kemal

İzmir marşıyla gelmişti... 22 Mayıs 2010... "İzmir'in dağlarında çiçekler açar."
Ve... Bir Manisa türküsü ile gitti... 5 Kasım 2023... Gün doğmadan:

"Dam üstünde kestane,
Oğlan gider askere Varın söylen zabite,
Ona versin teskere."
Ailesi ile birlikte sağlıklı bir yaşam diliyoruz.

***

Hangi Kemal?
Gandhi Kemal... Demokrat Amca... Sakin güç Piro Bey... Bay Kemal... Halkçı Kemal... Memur Kemal... İşçi Kemal... Dosyacı Kemal.
Bitmedi... Devamı var.
Devrimci Kemal... Çakma Gandhi... Tornistan Kemal... Yiğitoğlan Kemal... Che Kemal... Malkoçoğlu Kemal... Bozkurt Kemal.
Liste uzun... Sayalım:
Çarkçıbaşı Kemal... Uç uç Kemal... Ernesto Kemal... Horasan Ereni Kemal... Sorosçu Kemal... Ülkücü Kemal... Yürü be Kemal. "Lakap" çok... Uzatmayalım... Bu kadarı yeter.
100 yıllık CHP tarihinde... Hatta, Türk siyasi tarihinde bu kadar çok lakap takılan bir başka lider duydunuz mu?

***

Sabır taşı çatladı
Anayasa referandumunu kaybetti... 12 Eylül 2010.
Genel seçimi kaybetti... 12 Haziran 2011.
Yerel seçimi kaybetti... 30 Mart 2014.
Genel seçimi kaybetti... 7 Haziran 2015.
Erken seçimi kaybetti... 1 Kasım 2015.
Anayasa referandumunu kaybetti... 16 Nisan 2017.
Genel seçimi kaybetti... 24 Haziran 2018.
14-28 Mayıs 2023... Milletvekili seçimi...
Cumhurbaşkanlığı seçimi... Kaybetti.
Girdi kaybetti... Her seçimde kaybetti.
Delege... Sabretti... Sabretti... Ama nereye kadar? Ve sonunda sabır taşı çatladı.
Çoktan çekilmeliydi... "Kendisine yazık etti."

***

"Kasetle" geldi... "Hançerle" gitti
Tabandan gelmedi...
Bir siyasi mücadele ile gelmedi... FETÖ kumpası bir kasetle geldi.
Ve seneler sonra... Kendi söylemiyle...
"Sırtından hançerlendi."
Jül Sezar son nefesinde "hançeri kimin sapladığını" söylemişti.
Kılıçdaroğlu onu da söylemedi.
Sahi... Bay Kemal'i kim/kimler hançerledi?

***

Günün sorusu
Seçim kaybedildi... Milletvekili seçimi... Cumhurbaşkanlığı seçimi.
O suçlu, bu kusurlu.
Adama sorarlar... "İyi de senin hiç suçun, kusurun yok mu?"
Kurultay gecesi... Genel başkan seçiminde... Delege, işte bu soruyu sordu.

***

Bile bile lades
Bir genel başkan kurultay kürsüsünde "son defa" oy ister mi?
Delegelere, "Bir sonraki kurultayda sizlerin arasında olacağım" der mi?

Delege... "Bir kurultaylık ömrü kalan" genel başkana oy verir mi?
"Mademki gideceksin, öyleyse şimdiden git" demez mi?
Ve... Nitekim... "Dedi."
Sahi... Bir lider... "Bu kadarını da" düşünemez mi?

***

Taktik
Özgür Özel... Belli ki iyi hazırlanmış.
Konuşması "Hücum" üzerine kurgulanmıştı.

Kemal Kılıçdaroğlu ise... Sürekli savunmadaydı.
Özgür Özel, hedeflerini anlattı... Yapacaklarını.
Kemal Kılıçdaroğlu... Konuşması tam bir "tükenmişlik sendromu."
Sonuç sürpriz değil.

***

Kayıt dışı
Veli Ağbaba... Malatya Milletvekili... En başından itibaren Özgür Özel'in yanındaydı...
"Maddi... Manevi." Defalarca yazdık. Siyasi yaşamını riske attı... Çizgisinde kırıklık olmadı.
Veli Ağbaba... 4 Kasım... Saat 16.00... Halk TV'de... "CHP'de kayıt dışı siyaset sona ermeli" dedi.
Ve... Partisindeki kayıt dışı siyasetten örnekler verdi.

***

Al sana ders
Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurultayları... "Derslerle" dolu... Tabii "almasını bilene."
Erdal İnönü... "Çekilme zamanını" bildi... Kimse "git" demeden, veda etmek erdemini gösterdi.
Ve... Kurultayda "Samanyolu" ile... Binlerce kişinin bir ağızdan söylediği "Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek" şarkısıyla uğurlandı.
Ama... Delege... Kemal Kılıçdaroğlu'na... "Güle güle sana, yolun açık olsun" şarkısını bile esirgedi.

***

Vefa
Karacaoğlan der ki... "Tırnağın var ise başın kaşı... Kimseden kimseye vefa yoğ imiş."
Kemal Kılıçdaroğlu kurultayda "vefa" dedi... "Vefa istedi."
Ama... Anadan babadan CHP'liler pencereden atılırken... Bakanlık yapmış Mehmet Sevigen, TBMM Başkanvekilliği yapmış Yılmaz Ateş savunmasız ihraç edilirken... "Gık" diyenin parti ile ilişiği kesilirken......
Ah vefa!... Nerelerdeydin?

***

Başkaldırı
Cumhuriyet Halk Partisi "kendi özünden kopmamak... Siyaset üretmek... Solu derleyip toparlamak" yerine... Milliyetçi ve muhafazakâr sulara yelken açtı.
Asıl oy deposundan... Asırlık kökünden uzaklaştı.

Kendi tabanının güvenini kaybetti.
Bel bağladığı "sağ seçmenden" ise umduğunu bulamadı. CHP'nin "DNA'sıyla...

Kimyasıyla... Makine ayarları ile" oynandı.
Kim/kimler akıl verdiyse... 100 yaşındaki CHP "arabeskleşti."
Kurultay... Bir anlamda... "Arabeskleşmeye başkaldırıydı."

***

Özetle
Karga... Kekliği taklit ederken kendi yürüyüşünü şaşırmış.
Y-CHP'nin hali, tavrı, yanılgısı tam da bu.
Muhafazakâr seçmen... Milliyetçi seçmen... "Hakikisi" varken, "Çakmalığa" özenen CHP'ye ne diye oy versin?

***

Özgür Özel dedi ki...
Pazar... Sabah saat 09.00... Özgür Özel'i kutlarken... Dedik ki:
Bunu çok daha önce... Seçimden hemen sonra başarmalıydınız.
Özgür Özel söze "Kurultaydan hepimizin alacağı dersler var" diyerek başladı.
Yarın... "CHP üzerine" yazmaya devam edeceğiz.