YAVUZ DONAT

Tam saha pres

Salim Ensarioğlu... Doğru Yol Partisi'nde Diyarbakır İl Başkanlığı yaptı... Sonra Diyarbakır Milletvekilliği... Ardından Devlet Bakanlığı.
O şimdi İyi Parti Milletvekili... Ve Genel Başkan Yardımcısı.
Yılların dostu... Dün sabah takıldık:
- Sizin mahallede rüzgâr ters esiyor... Ve de sert esiyor.
Ensarioğlu, "Sağdan ve soldan çok sıkıştırıyorlar... Çapraz ateş var" dedi:
- Yerimize oturmaya çalışıyoruz... Sonunda parti yerine oturacak.
İyi Parti, 25 Ekim 2017'de kuruldu... 6 yıl geçti aradan.
Ama hâlâ yerine oturabilmiş değil.
Ve şimdi... Yerel seçim öncesi... Sıkıştıran sıkıştırana.
Basketbolda... Futbolda... Buna, "Tam saha pres" deniliyor.
İyi Parti'nin bu ağır pres... Tam saha pres karşısında... İşi zor.

***

DOST YARASI
Partiden ayrılan ayrılana... Suçlayan suçlayana... Sürpriz değil... Siyasetin doğasında var.
Ama... Meral Akşener'i en çok yaralayan, dost bildiklerinden gelen taşlar... Bu da doğal... Meral Hanım'ın bilmesi gerekirdi.
İşler iyiyken... Liderin etrafı dolar taşar.

Ama... İşler ters gitmeye başlayınca... Dost bildiklerin başlar taş yağdırmaya.
Tabii... Yaraların en ağırı dost yarasıdır.
Akşener... Son bir yılda çok dost kazığı yedi... Yemeye de devam ediyor...
Öfkesi biraz da bundan.

***

ALTIN ÖĞÜT
Jacques Seguela... Ünlü Fransız reklamcı.
Turgut Özal, Cumhurbaşkanı seçilince... Mesut Yılmaz da Anavatan Partisi Genel Başkanlığı ve Başbakanlık koltuğuna oturunca... Seguela'yı çağırmıştı.
Onu, tam yetkili danışman yapmıştı... Seçim kampanyasının yöneticisi.
Ünlü reklamcı... Başbakan Mesut Yılmaz'a, altın öğütler vermişti... 10 altın öğüt.
Öğütlerden biri şuydu:
"Devlet adamı olmak isteyen her siyasetçi kendi efsanesini geliştirmelidir."
Mesut Yılmaz... Komşumdu... Dostumdu... Rahmet istedi... Kendi efsanesini geliştiremedi.
Meral Akşener de öyle.
Eski masanın diğer ortaklarına gelince... Geçiniz... Ne efsanesi?

***

'YETİŞ YA MUHAMMED... YETİŞ YA ALİ'
Eğri oturalım, doğru konuşalım... İyi Parti'nin, sıkıntılı sürece girmesinde parti yönetiminin hiç suçu, kusuru yok mu?
Bizce çok... Hem de pek çok.
Meşhur sözdür... "Yolunu her gün değiştirirsen, varmak istediğin yere varamazsın."
İyi Parti... Bir değil, birkaç kez yol değiştirdi.
Akşener/parti düz bir çizgide yürüyemedi.
Yanlış üstüne yanlış... Bu kadar yanlıştan sonra toparlanmak kolay değil.
İnsanın aklına... İbrahim Tatlıses türküsü geliyor:
"Yetiş ya Muhammed... Yetiş ya Ali."

***

BİR BARDAK SUDA FIRTINA
Türkiye Büyük Millet Meclisi... İyi Parti Meclis Grup Toplantısı... Meral Akşener kürsüde... 6 Aralık Çarşamba.
Akşener... Sert konuştu... Bir de şiir okudu.
Nihal Atsız'ın şiirini:
"Kopunca bir büyük savaş
Er tez gider, korkak yavaş.
Yüreksize akçayla aş,
Erlere meydan görünür."
Siyasi hava öylesine sisli, öylesine bulanık ki... Herkes, şiiri başka bir tarafa çekti.
Çoğunluk... Şiirdeki "yavaş" sözcüğünü cımbızladı... Ve "Meral Akşener'in, Mansur Yavaş'a taş attığını" söyledi.

Televizyonlar... Haberler... Tartışma programları... Saatlerce, Yavaş konusu konuşuldu.
Ve... Olay o kadar dal budak sarıp büyütüldü ki... İyi Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu açıklama yapmak zorunda kaldı:
"Grup toplantımızda, Sayın Meral Akşener'in konuşmasında, Hüseyin Nihal Atsız'a ait bir şiirden alıntı yapılmıştır. Söz konusu ifadelerin, kimi çevrelerce, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş'la ilişkilendirilmek istendiği görülmüştür. Bu iddialar tamamen gerçek dışı olup, böyle bir siyasi manipülasyonun amacına ulaşamayacağını belirtmek isteriz."

***

ENGİNDE YAVAŞ YAVAŞ
Yarın... TRT'nin müzik programında... Sadettin Kaynak'ın hicaz bestesi okunsa... Öyle anlaşılıyor ki... Kıyamet kopacak.
"Enginde yavaş yavaş, gülün minesi soldu,
Derdim bana arkadaş, bugün de akşam oldu."
Al sana bir tartışma konusu:
- Şarkı, "İyi Parti için mi" çalındı? Partinin, "akşam vaktinin geldiği" mi kastediliyor?
"TRT siyaset yapıyor... Davacıyız."

***

YAVAŞ YAVAŞ
Siyasette öyle abuk sabuk işler/alınganlıklar oluyor ki... Birisi, içinde "yavaş" sözcüğü geçen bir türkü okusa... Kavga çıkacak:
"Kendim ettim kendim buldum,
Birden sararıp da soldum,
Eş, dost, arkadaştan oldum,
Eridim gittim bu yerde yavaş yavaş."
Ya da... Fatih Erkoç, sahneye çıkıp şarkısını söylese...
Yine yorumlar başlayacak:
"Yavaş yavaş hiç zor değil,
Aydınlıklar kolay değil, kolay değil."
Müzik hazinemizde... Yavaş'lı şarkı ve türkümüz çok... Hangi birini sayalım? Bakarsınız yarın seçim meydanlarında bile söylenir:
"Zehirle yoğrulmuş vurduğun hançer,
Bundan kurtulmaya çare mi var,
Çekerim bu derdi ölene kadar,
Bilmek istiyorsan gel yavaş yavaş."

***

ÇUVAL PATLAYINCA
Turgut Özal, söz siyasetten açılınca... "Siyaset, çuvalı patlatmadan kamyondan indirmektir" derdi.
İyi Parti... Kumar masası... Masayı terk... Geri dönüş... Çuvalı patlattı.
"Meral Abla" şimdi partisinin üzerine çöken sisli havayı dağıtmak için didiniyor... Fakat...
Yelpaze ile... Ya da ses yükseltmekle sis dağıtılmaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.