
Sloganla sorun çözmek
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçen hafta, "Bir kişi gidecek, her şey değişecek" dedi... 11 Şubat 2025.
Fiyakalı... "Slogan gibi" bir söz... Çok kişinin hoşuna gitti.
Türk siyasetinin çocukluk hastalığı... "Bir kişinin gitmesiyle bütün sorunların çözüleceğini zannetmek."
Nasıl çözülecek? Kim çözecek? Hangi programla, hangi projeyle, hangi vizyonla?
***
Abdülhamid gitti ve...
Osmanlı döneminde... İttihatçılar... "Abdülhamid gidecek, her şey değişecek, düzelecek" sanıyorlardı.
Kut'ül Amare Zaferi'nin 2 komutanından biri olan Halil Paşa, anılarında yazar... Özetle:
"Abdülhamid'in gitmesiyle her şeyin düzeleceğini söylüyorduk... Ama... Ülkenin nasıl yönetileceği ile ilgili bir hazırlık yoktu... Abdülhamid gitti, ülkeyi doğru dürüst yönetemedik."
***
Adnan Menderes
Pahalılık... İktidar-muhalefet ilişkileri... Meclis'te kavgalar... Yüksek gerilim... Gösteriler.
Çare... "Menderes gidecek ve her şey düzelecek."
Ya Menderes gitmezse... Ne olacak?
İsmet İnönü... CHP Genel Başkanı... "Ne olacağını" söylüyor...
Meclis kürsüsünden... TBMM tutanakları:
Ve... Darbe oldu... 27 Mayıs 1960. Menderes gitti... 2 arkadaşıyla birlikte idam edildi. Hani, Menderes gidince her şey değişecek ve düzelecekti... Ülke çok daha iyi yönetilecek ve yükselecekti... Ne oldu?
***
Süleyman Demirel
Hani ne derler? "Onun başına gelen, pişmiş tavuğun başına gelmedi."
"Köprüye de hayır, Keban'a da hayır."
"Morrison Süleyman, yolculuk ne zaman?"
"Menderes'i astık, seni de asacağız."
"Demirel gidecek, dertler bitecek."
Demirel... Muhtırayla gitti... 12 Mart 1971. Darbeyle gitti... 12 Eylül 1980.
Ya dertler, sorunlar ne oldu? Her şey değişti mi? Düzeldi mi?
Olan yaralı demokrasiye oldu... Milletin iradesine hançer üstüne hançer.
***
Turgut Özal
Türkiye'yi dışa açan Başbakan.
Demirel... Başbakan iken Başbakanlık'ta... Bakanlar Kurulu Toplantı Salonu'nun önünde yumruklanmıştı.
Özal... Başbakan iken... Anavatan Partisi Büyük Kongresi'nde kurşunlandı.
Çalıştı... Cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu... Kendi partisinden tepki gösterenler, oy vermeyenler oldu. Cumhurbaşkanı iken... Sloganlar atıldı: "Çankaya'nın şişmanı, işçi düşmanı."
Ortalığa öyle bir hava yayıldı ki... "Özal gidecek ve her şey değişecek... Düzelecek."
Ve gitti... Cumhurbaşkanı iken vefat etti. Söyler misiniz? Neler değişti? Neler düzeldi?
***
Necmettin Erbakan
Adil düzen... Anadolu sermayesine, Anadolu Kaplanları'na destek... Başörtülü öğrenci üniversiteye gidecek.
Vay sen misin bunları söyleyen?
Sloganlar... "Türkiye, İran olmayacak... Türkiye, Libya olmayacak."
Eylemler... Akşamları ışıkları yakıp söndürmeler. Sincan caddelerinde tankları yürütmeler.
Batı Çalışma Grubu destekli muhalefet... Yükselen sesler: "Erbakan gidecek, her şey düzelecek... Bütün sorunlar sona erecek."
Ve... 28 Şubat... Postmodern darbe.
Sonuç... Erbakan gitti.
Ardından... Tırmanışa geçen siyasi istikrarsızlık. Koalisyonlar... Milletvekili transferleri... Azınlık hükümeti...
Cumhurbaşkanı ile Başbakan saç saça, baş başa kavga... Milli Güvenlik Kurulu'nda tartışmalar... Anayasa kitapçığı fırlatmalar... "Nankör" tepkileri.
Ve... Ekonomik kriz... İflaslar... İntiharlar... Başbakan'a hesap makinesi fırlatmalar.
Hani, "Erbakan gidecek ve her şey değişecekti... İşler düzelecekti."
***
Seçmen umuda oy verir
Mahkeme, kadıya mülk değildir. Makam koltukları, siyasetçilere babalarından kalan miras değildir.
Siyasette alternatif vardır... Kimse, "Alternatifim yok" diyemez.
Alternatifsizlik... Demokrasiye inançsızlıktır.
Alternatif, muhalefettir.
Ama... Fakat... Lakin... "Kahrolsun iktidar... Ordu göreve... Darbeye davetiye" muhalefet etmek değildir. Gazi Meclis'i bombalayan, halkın üzerine bomba yağdıran hain darbe girişimine "Tiyatro" demek, muhalefet hiç değildir.
Seçmen... Umuda oy verir. Ve siyasi iktidar özgür seçimle, kansız, darbesiz el değiştirir.
İktidar olabilmek için de... Çalışmak, siyaset üretmek, halka inmek, vatandaşın desteğini almak gerekir.
Sloganla... "Bir kişi gidecek... İlle de gidecek... Ya gidecek ya da gidecek" demekle hiçbir şey değişmez... Hiçbir sorun çözülmez.
***
Siyasetin sefaleti
Sloganlar... Kafiyeli sözler... Hakaretler... Türk siyasetini yıprattı... Siyasete itibar kaybettirdi.
"Ecevit gidecek, sorunlar bitecek" denildi... Ecevit gitti.
"Tansu Çiller gidecek, dertler bitecek" denildi... Çiller gitti.
"Mesut Yılmaz gidecek, işler düzelecek" denildi... Yılmaz gitti.
Ve siyaset çorbaya çevrildi... Her aklına esen siyasi parti kurmaya heveslendi... Bugün siyasi parti sayısı 168. Tam bir komedi... Enflasyonun daniskası.
İçişleri Bakanlığı'na dilekçe ver, al sana parti. Sonra başla yönetimdekilere hakarete... Nasıl olsa alkışlayan çıkacaktır.
***
Tutanaklarda gezinirken
Ekrem İmamoğlu'nun, "Bir kişi gidecek ve her şey değişecek" sözü üzerine, geçmişin "tutanakları" üzerinde de sörf yaptım.
Yıl 1977... Demirel, Başbakan... Meclis'te bütçe görüşülüyor... Ama ne görüşme... Kavga kıyamet... Sloganlar:
"Demirel gidecek, dertler bitecek."
Sonra... Bütçe, Cumhuriyet Senatosu'na geldi. Yine bütçe konuşulmadı... Aynı nakarat... "Demirel gidecek, dertler bitecek."
Tutanaklardan... Al sana muhalefet:
Bitmedi... Daha neler neler. Hükümet için söylenen söze bakar mısınız?
"Çerkez Ethem çetesinden daha büyük bir ihanet içindedir."
Böyle muhalefetin... Böyle sözlerin... Alkışlayanı da az değil elbette... Parlamento içinde... Parlamento dışında.
Ama... Sloganla... Hakaretle... Tribün alkışlarıyla... "Bir şey değişmiyor... Sorunlar bitmiyor."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.