Sisi ile tokalaşma
2022 FIFA Dünya Kupası'nın açılışı için Doha'ya giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, resepsiyonda Mısır Devlet Başkanı Sisi ile tokalaştı. Futbol diplomasisi olarak anılacak bu tokalaşma, Türkiye ve Mısır arasında bir süredir altyapısı hazırlanan normalleşmenin başlaması demek. Doha dönüşü Erdoğan, önce bakanlarla başlayan sürecin üst düzey görüşmelerle iyi bir noktaya taşınmasını istediğini belirtti. Mısır cumhurbaşkanlığı da iki liderin tokalaşmasını "ikili ilişkilerin yeni başlangıcı" olarak niteledi. Böylece son iki yıldır BAE, İsrail ve Suudi Arabistan ile yürütülen normalleşme politikasının son ayağı Mısır ile de hareketlenme başladı.
***
Biden yönetiminin Afganistan'dan çekilmesi ve daha sonra Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile bölgemizde yepyeni bir jeopolitik dönüşüm şekilleniyor. Böylesi bir ortamda sadece Türkiye değil BAE, Suudi Arabistan, İsrail ve Mısır da normalleşme ihtiyacı hissetti. Erdoğan, Sisi ile tokalaşarak sembolik bir engeli ortadan kaldırdı. Yoksa istihbarat ve dışişleri diplomasisi Türkiye ve Mısır arasındaki normalleşmeyi ilerletmek için bir süre daha uğraşacaklar. Ankara ve Kahire, Libya, Etiyopya ve Cezayir gibi konularda farklı politikalara sahip. Her normalleşme süreci kendi şartlarına göre ilerliyor.
***
Türkiye, mevcut normalleşme politikası ile üç şeyi yapıyor. İlki, Yunanistan'ın Körfez ülkelerini ve İsrail'i Doğu Akdeniz'de Türkiye'ye karşı bir araya getirme hamlesini boşa düşürüyor. Bu da hem Türkiye'nin birlikte çalıştığı aktörleri (Azerbaycan, Katar, Libya) güçlendiriyor hem de Ankara ile çalışmaya istekli aktörleri (İtalya) çoğaltıyor. İkincisi, BAE ve Suudi Arabistan gibi bölge ülkelerinin değişen güvenlik hesaplarını göz önünde bulundurarak Türkiye, savunma sanayisi kapasitesini ve aktif diplomasisini ortak menfaat alanı olarak harekete geçiriyor. Üçüncüsü, Ukrayna krizinde üstlendiği arabulucu rolü ile küresel düzlemde bir ağırlık oluşturuyor. Son altı yılda aktive ettiği sert gücünü (askeri varlığını) diplomasinin gücü ile birleştirerek yeni bir profil sergiliyor. Böylece Türkiye, orta büyüklükteki güçlerin diplomasiyi şekillendirebileceği bir uluslararası ortamın varlığına ve bunun nasıl yapılabileceğinin örnekliğine işaret ediyor.Ayrıntılar için lütfen tıklayın.