Seçimlerin kaderini ‘gerçek milliyetçi’ tartışması belirleyebilir
14 Mayıs seçim döneminin ana kampanyası sonunda geldi "kim gerçek milliyetçi" tartışmasına dayandı. Dünyada Trump'ın başkanlığı döneminden (2017- 2021) itibaren yükselişte olan milliyetçiliğin terörle mücadele yürüten Türkiye'de de kritik öneme sahip olması şaşırtıcı değil. "Gerçek milliyetçi kim?" tartışmasının seçim dinamikleri açısından önemi şurada: Seçim ister birinci turda ister ikinci turda sonuçlansın Cumhurbaşkanı Erdoğan da Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu da İnce ve Oğan'ın Türk milliyetçi seçmeninden oy almak için rekabet ediyor, edecek. Ayrıca, CHP ve İyi Parti'nin milliyetçi seçmen tabanının bir kısmı da zannedilenin aksine Erdoğan'a oy verebilir. Bu da Erdoğan lehine bir dip dalgası getirebilir. Böylesi bir hareketlenmenin temel sebebi Kandil ve FETÖ'nün Kılıçdaroğlu'na verdiği açık desteğin getirdiği rahatsızlığın kamuoyunda konsolide olması. Dahası, HDP (YSP)'nin solda ana aktör olma fırsatını gördüğü iddiasıyla Kılıçdaroğlu'nu sıkıştıracak şekilde elini yükseltmesi. Kürt sol milliyetçiliğinin radikal taleplerini, Öcalan'ın serbest bırakılmasını "İmralı'nın kapılarının kırılması" noktasına getirmesi. Batı medyasının "Erdoğan gitmeli" kampanyası da eklenince Kılıçdaroğlu'nun Batıcı olduğu ve milliyetçiliğe ihanet ettiği eleştirisi öne çıkıyor.
***
***
***
Kandil'deki PKK elebaşılarının ısrarlı açık desteği ve HDP'nin taleplerini ve söylemlerini yükseltmesi ile Kılıçdaroğlu "gerçek milliyetçi benim" iddiasıyla karşılayamayacağı bir yere sıkışıyor. Solcu-Kürtçü milliyetçilerin Atatürk milliyetçilerinden fersah fersah uzak olduğunu bilmeyen yok. İnce ve Oğan da bu farkı sıklıkla kampanyalarında işliyor. Dahası, PKK ve YSP'nin azgın kampanyası sebebiyle "beka" meselesi kamuoyunda çok ciddi bir kaygı haline dönüştü.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.