
İyi Parti’nin krizi nereye gider?
Mart 2024 yerel seçimlerine 3 ay, 10 gün kala muhalefetin krizi "operasyon" polemikleriyle derinleşiyor. İyi Parti'nin seçimlere "hür" ve "müstakil" olarak girme kararı İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediye başkanlarının ekosisteminde yer alan İyi Partili meclis üyelerini ve milletvekillerini istifaya yöneltti. Akşener cenahında CHP adayları İmamoğlu ve Yavaş'ın "kurumsal operasyon" yaptığı, bunun partinin "içişlerine karışılması" anlamına geldiği ve "savaş ilanı" olduğu görüşü hâkim. CHP'nin "tabanda işbirliği" seçeneğinin büyükşehir belediye başkanlarının networklerini harekete geçirerek İyi Parti içi operasyona dönüşmesi 3 Mart 2023'teki masadan kalkma krizinden daha önemli bir ayrışmaya işaret ediyor. Bu ayrışmanın operasyon iddiaları eşliğinde gerçekleşmesi İmamoğlu'nun İstanbul İttifakı ve Yavaş'ın "Ankara İttifakı" çabalarını moral açıdan tartışılır kılmakta.
Son konuşmalarında Akşener'den İyi Parti ve CHP arasındaki ayrışmayı daha da netleştiren açıklamalar geldi. İmamoğlu ve Yavaş'ı Mayıs 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olmadıkları için "korkak" olarak niteledi. Akşener'in 2019 yerel seçimlerinde desteklediği İmamoğlu ve Yavaş'ı eleştirmeden partisini CHP'nin çekim sahasından uzaklaştırması mümkün değildi. Bu eleştirinin CHP'li belediye başkanlarının İyi Parti'ye yaptığı "operasyondan" sonrasına gelmesi hiç şaşırtıcı olmadı. Önümüzdeki günlerde Akşener'in "ittifak siyasetini" CHP üzerinden eleştirmeye devam etmesi ve özellikle CHP-DEM işbirliği olması durumunda daha sertleşmesi sürpriz olmaz. Nitekim Uşak'taki konuşmasında Akşener, bunun ipucunu verdi: "Bugünün şartlarında Kandil'den ya da İmralı'dan destek almadan Cumhurbaşkanı seçilebiliyor mu? Hayır." Bu cümle DEM'in olası desteğiyle seçilmek isteyen İmamoğlu ve Yavaş'a da yöneltilebilir.
***
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.