Almanlar’ın fikri geçmişini yazan Acar Sevim’e veda
Rahmetli Acar Sevim sadeliğin ve mütevaziliğin sembolü idi.
İki şeye aşıktı. Türk milletine ve Fenerbahçe'ye. Öğrencilerini çok sever, iyi yetişmeleri için elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışırdı.
Yemez yedirir, giymez giydirirdi.
Kimsenin haberi olmadan öğrenci okuturdu. Öğrenciler arasında şahinli profesör olarak tanınırdı. Yabancı otomobilleri protesto etmek için Türkiye'de üretilmiş mavi renkli bir şahin kullanmasından dolayı öğrencileri bu ismi vermişlerdi.
Çok çalışkandı. Durmadan okur ve araştırırdı. "Nihilizme Eleştirel Bir Bakış: Thomas Bernhard'ın Soğuk ve Akıl Karıştırıcı Fikir Dünyası", "Sanayileşme Edebiyat İlişkileri Açısından Naturalizmi", "Rüya ve Vizyon", "Alman "Halk Milliyetçiliğinin Öncüsü Herder", "Yalnız Kurt, Talihsiz Milliyetçi Kleist'in Alman Birliği Fikri" başlıklı beş kitap kaleme almıştır.
Almanya, vatan kavramının ve birlik fikrinin en geç oluştuğu Avrupa ülkelerindendir.
Vefatından önce ise Alman milliyetçiliğinin önemli isimlerinden Ernst Moritz Arndt üzerine çalışıyordu.
Önemli bir kısmını tamamladığı eserini meslektaşları yayına hazırlıyor.
Başka milletlerin tarihi, ekonomisi, edebiyatı, siyasi hayatı, düşünce dünyası üzerine bilim adamlarımızın araştırmaları arttığı gün geldiğinde Türkiye dünyada daha fazla söz sahibi bir ülke olacaktır.
Rahmetli Acar Sevim'in tarihçilere büyük bir hizmeti olmuş, ancak bu hizmeti ise kendi akademik kariyerine zarar vermişti. Marmara Üniversitesi'nin eski rektörlerinden rahmetli Hakkı Dursun Yıldız hocamız büyük ufku ve vizyonu olan bir tarihçi ve idareciydi. Bir taraftan Fen-Edebiyat Fakültesi'ni kurarken, bir taraftan da akademik yayınlara başlamıştı.
Tarihçiler için önemli bir kaynak olan Walter Hinz'in "İslam'da Ölçü Sistemleri" isimli araştırmasını Acar Sevim hocamıza çevirtmiş ve fakültenin yayını olan Türklük Araştırması Dergisi'nin 5. sayısında 1990'da yayınlamıştı. Daha sonra bu çeviri kitap olarak da yayınlandı.
Bu eser tarihçilerin el kitaplarından oldu. Ancak rahmetli Acar Sevim, 1991'de Alman Dili ve Edebiyatı'nda doçent olmak için müracaat ettiğinde bu çevirisi yüzünden doçent yapılmadı. Jüri üyeleri Hinz'in araştırmasının önemini anlamadan ideolojik olarak bakıp, "Senin işin İslam'la ilgili bir araştırmayı çevirmek değil" diyerek rahmetliyi doçent yapmamışlardı. Bu hadise Türkiye'nin nereden nereye geldiğini ve bilimsel değil ideolojik olarak bakan bilim adamları yüzünden üniversitelerin yıllarını kaybettiğini gösteren acı bir örnektir.
Rahmetli Acar Sevim hocamıza Allah'tan rahmet diliyorum. Nur içinde yatsın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.