ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)
Hayat Notları: Çiçekler ve şiir
Çiçekler, şiirde duyguların dili gibidir. Şiir, çiçektir. Çiçek, topraktan doğan bir şiir. Şiir güzeldir: İnsanın zihninden taşar; şairlerin ellerinde, dilinde, kaleminde hayat bulur. Her şiir güzel olsa da; insan yaratımı olduğu için; eksiğine, usta olmayanına, işçiliği az olanına rastlanır. Rastlanabilir... Ama çiçekler tanrısaldır. Seralarda yetişeni de, dağlarda, kırlarda, bayırlarda fışkıranı da; tamdır. Eksiksizdir. Çok güzeldir.
Doğanın insana armağanıdır, güzelim çiçekler...
Ne çok zormuş meğer, tanrısal güzelliğin simgesi o çiçekleri puanlamak.
Bazen aşkın, bazen ayrılığın, bazen hüznün simgesi güller. Kokularıyla insanı yaşamaya kışkırtan güller. Kırmızı, farklı renklerde karanfiller. Barışa en çok ihtiyaç duyulan günlerde, barış sevgisini yayan karanfiller. Sonra o fiyakalı 'gerberalar'. O sevilesi, okşanası 'lilyumlar'. Yeşillikler, yeşiller, renk cümbüşü... Karışık çiçeklerden demetler.
Özgürlüğün simgesi kır papatyaları. 'Patlar'ın gülümseyişi sonra.
Ne çok zormuş, özünde ne çok imkansız; çiçeklerin en güzelini seçebilmek.
Hayatlarımıza kattıklarını, bakmanın, dokunmanın; onları sevdiklerimize armağan etmenin sevincini; kokularının yaydığı gizemi. Tüm mevsimlerde, kalbimize bağdaş kurmuş çiçek kokularını. Çocuklukta kitapların arasında kurutulmuş çiçekleri. Beyaz bir gülün sadakatını. Kırmızı bir gülün aşk çağrısını. Karanfillerin sevgi duyumunu. Sümbülün zerafetini. Bir vadi zambağının ıssızlığını, insanı tamamlayışını...
Ilık yağmurlu bir ilkyaz akşamüstünde; çiçeklenmiş Narlıdere'de çiçeklere bakarken; şiirimizin çiçek gibi ustası Edip Cansever'in dizeleri takılıp kalıyor dilime. Çiçekler ordusunu sessizce izleyerek, boyumu çok aşan, hepsinin güzel olduğu, 'hangisi en güzel' oylamasında; gökyüzünden yağmur damlaları yerine Cansever'in şiirleri çiseliyor sanki; Narlıdere Yukarı Köy'ün o sinemasal, şirin, otantik meydanında. "Gül Kokuyorsun" diyordu ya hani Cansever:
Bu koku dünyayı tutacak neredeyse
Gül, gül! diye bağıracak çocuklar bütün
Herkes, hep bir ağızdan: gül!
Ve her şeyin üstüne bir gül işlenecek
Saçların, alınların, göğüslerin üstüne
Yüreklerin üstüne
Bembeyaz kemiklerin
Mezarsız ölülerin üstüne
Kurumuş gözyaşlarının
Titriyen kirpiklerin üstüne
Kenetlenmiş çenelerin
Ağarmış dudakların
Unutulmuş çığlıkların üstüne
Kederlerin, yasların, sevinçlerin üstüne
Her şeyin üstüne bir gül işlenecek."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.