Pazartesi notları
Haftaya dağınık notlarla başlayalım.
Öklid, çağlar boyu yalnız matematik dünyasının değil, matematikle yakından ilgilenen herkesin gözünde, çok özenilen bir örnekti.
Öklid özellikle M.Ö. 300 sıralarında yazdığı 13 ciltlik eseriyle meşhurdu.
İskenderiye Enstitüsü'nün en saygın öğretmenlerinden biriydi.
Öklid'den günümüze ulaştığı öne sürülen ünlü bir anlatıyı paylaşalım:
Dönemin Kralı Ptolemy, Öklid'in Elementler adlı eserini okumakta güçlük çekiyormuş.
Kral, sonunda dayanamayıp Öklid'e sormuş:
"Geometriyi kestirmeden öğrenmenin bir yolu yok mu?" diye.
Öklid sakince yanıtlamış kralı:
"Kusura bakmayın ama geometriye giden bir kral yolu yoktur."
M.Ö. üçüncü yüzyılda yaşamış Yunan filozofu Menedem'e, sohbet esnasında birisi; "İnsanın istediğini elde etmesi çok büyük bir saadettir" demiş.
Filozof bu sözlere şöyle karşılık vermiş:
"İnsanın elindekilerle yetinmesi daha büyük bir saadettir."
Aristo'ya sormuşlar:
"Yalan söylemekle ne kaybederiz?"
Aristo yanıtlamış:
"Doğruyu söylediğiniz zaman bile karşınızdakini inandıramamayı."
Döneminin önde gelen mutasavvıflarından Ebu Said ile İbni Sina, bir eve çekilerek üç gün boyunca bilimsel konuları tartışır ve karşılıklı müzakere ederler.
Toplantıdan çıkan Ebu Said'e, "İbni Sina'yı nasıl buldunuz?" diye sorulunca, şu cevabı verir:
"Benim keşif ve ilhamla gördüğümü o biliyor."
Daha sonra aynı soru İbni Sina'ya sorulunca şöyle cevap verir:
"Benim bildiğimi o görüyor."
"Sevme Sanatı", sevgi üzerine yazılmış en güzel kitaplardan biridir.
Günümüzde de tazeliğini koruyan Erich Fromm'un "Sevme Sanatı"ndan bir alıntı:
***
***
Karga bütün gün hiçbir şey yapmadan ağacın en yüksek dalında duruyordu.
Onu gören küçük bir tavşan sordu: "Ben de senin gibi bütün gün hiçbir şey yapmadan oturabilir miyim?"
"Elbette" dedi karga; "Neden olmasın?"
Tavşan da onun bu yanıtı üzerine, olduğu yere çöktü, hiçbir şey yapmadan oturmaya başladı.
Bir süre sonra çalılıkların arasından bir tilki fırlayıp tavşanın üstüne atladı ve onu oracıkta yiyiverdi. Aşağıda olup bitenleri yukardan izleyen karga kendi kendine söylendi:
"Hem aşağıda olup, hem de hiçbir şey yapmadan oturabilmenin bedeli çok yüksektir tavşan kardeş. Sen galiba işin bu yanını hiç düşünmedin."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.