İzlenim

Dün akşamüstü saatlerinde biz bu yazıyı yazdığımızda, İzmir Adliyesi'nde İzmir Büyükşehir Belediyesi davasının, ikinci duruşması sona ermişti.
Böylece İzmir Büyükşehir davasında ikinci perde bugün devam edecek.
Başkan Aziz Kocaoğlu'nun 'çete lideri' suçlamasıyla ve 397 yıl hapis istemiyle yargılandığı 18'i tutuklu 130 sanıklı davada, sanıyoruz karar aşamasına da gelindi. Tahliye umutları dışında, davanın biteceği, karar alınacağı yönünde bir beklenti de oluştu.
Dileğimiz, adaletin bir an önce tecelli etmesidir. Çünkü bu davada giderek vicdanın zedelendiği bir yöne gidiliyor. Dileğimiz İzmir Büyükşehir Belediyesi davasında, artık aylardır tutuklu olan insanların, özgürlüklerine kavuşmasıdır.
Bu tablo gergin İzmir'i normalleştirecektir. 'Kamu vicdanı' rahatlayacaktır.
Önemli olan bu sürecin, 'hukukun üstünlüğü' ilkesi itibar yitirmeden, objektif gelişmesi. Zaten kamuoyunda "3. Yargı Paketi" diye bilinen tasarı, TBMM'de kabul edilerek yasalaştı. Yine 'Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesinde yapılan yeni düzenleme nedeniyle, özel yetkili mahkemelerin dayanağını oluşturan Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. 251. ve 252. maddeleri de yürürlükten kaldırıldı.
Bu durumda İzmir'deki davanın, dayanmaya çalıştığı 'hukuki zemin'in de, artık yok olduğunu görüyoruz. Umarız bugün hepimize her zaman lazım olan adalet yerini bulur.