Başbakan'dan bir "Kazan-kazan" hamlesi daha!
Meclis'in açılmasıyla birlikte siyaset de hareketlenmeye başladı. Üç seçimin arifesindeyiz. Haliyle bundan sonra da politik arena epey yoğun ve farklı geçecek gibi. Neden farklı diyorum biliyor musunuz? Başbakan'ın sözlerinden dolayı.
Başbakan ilk defa Atv-ahaber ortak yayınında bahsetmişti. Daha sonra da Salı günkü ilk grup toplantısında altına çizerek bir kez daha vurguladı. Konu şu; Başbakan Erdoğan bundan sonra "istemezükçü" muhalefet liderlerinin hakaretlerine cevap vermeyeceğini ve onların muhalefet diye yaptığı düşmanlığı ve muhatap almayacağını açıkladı.
Seçimler yaklaştıkça Başbakan'ın bu kararının haklılığı daha iyi anlaşılacak. Bu durum, Türkiye'de siyaset yapma tarzının da değişmek zorunda olduğunu herkese gösterecektir.
Ya tüm eleştirilerini en yüksek tondan bağırarak gösteriyorlar ya da eleştiri altında meseleleri kişiselleştirme yoluna gidiyorlar.
Özellikle Gezi olaylarından sonra kutuplaşmanın çok daha arttığını görüyoruz. Başbakan her konuşmasında "Biz 76 milyonla birlikte Türkiye'yiz" dese de maalesef muhalefet , bu kutuplaşmayı artıracak sözler söylemekten, Başbakan'ı "otoriter" gösterme taktiğinden pek geri durmuyor.
Yine ardından demokrasi adına tüm adımları ve reformları Başbakan Erdoğan'dan beklerler. Gerçi onlar da haklı. Siyaseten ufukta iktidar olma şansının olmadığını gördükçe Başbakan'dan medet ummaları normal.
Çünkü dünyanın her demokrasisinde muhalefet liderleri, Başbakan'ın hedefine girerek kendilerine iktidar alternatifiymiş imajı çıkarmaya çalışır. Yani sanıldığı gibi polemiklerden AK Parti'den ziyade muhalefetin nemalanıyor olması daha gerçekçi.
Başbakan'ın polemiğe girdiği muhalefet lideri, toplumun gözünde "geleceğin başbakanı" imajına bürünüyor olabilir. Ama Başbakan, gelecek hedefine odaklanmak yerine muhalefetin hakaretlerine laf yetiştirmeye çalıştıkça hizmetler irtifa kaybedip yavaşlayabilir.
Aksine güven veren, sağlam ve dik duran, geleceğe bakan, değişimci ve reformcu siyasal partileri ve liderleri daha çok seviyor.
Dolayısıyla Başbakan Erdoğan'ın aldığı bu polemiğe girmeme, hakaretleri muhatap almama kararının ilk seçimlerde AK Parti'nin artı hanesine yazılacaktır.
Umarım müzmin muhalefet liderleri de bu kavgacı tarzın toplumsal karşılığının olmadığını biran önce anlar da siyasetin alanı genişler ve huzur bulur…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.