Eleştirmiyorum, Çünkü;
O kadar çok eleştiri yapan var ki gerek kalmıyor. Birileri de sokaktaki iki kişiden birinin oyunu alan bir partiyi de övsün kardeşim. Bu kadar mı tek tipçi, bu kadar mı anti demokratsınız?
Hem CHP'li gazeteler, yazarlar ve akademisyenler, 365 gün Hükümet'i eleştirmiyor mu? Ve bu da "İlkeli ve tutarlı bir çizgi" olarak görülmüyor mu?
AK Parti politikalarını olumlu bulanların, eleştirmeyenlerin tavrı da bir tutarlılıktır, ilkeli çizgi tutturmaktır.
Sözcü'nün Cumhurbaşkanı'nı, Başbakanı veya Hükümet'i övdüğüne şahit oldunuz mu? Bunu yaparsa en başta kendi tabanı "dönek" diye suçlar zaten. Ayrıca eleştiri adı altında, hakaret, sövgü gırla gidiyor.
Medyanın dörttü üçünün 24 saat saydırdığı bir Hükümet'i bırakın da birileri savunsun. Ne biçim demokratsınız siz böyle? Herkes tek tip olmalı, Hükümete mi eleştirmeli?
Yüzde 50 oy alan bir Hükümet'in icraatlarını beğenen herkese "Yandaş" yaftası yapıştırmaktan utanmıyor musunuz?
Hem sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da değil, Başbakan Davutoğlu'nu, Hükümet üyelerini, AK Partilileri ve hatta AK Parti'ye oy veren seçmenleri bile aşağılıyorlar.
7 gün 24 saat kesintisiz Erdoğan'ı ve Hükümeti eleştirenlerde iki tane arıza haline getirdikleri takıntı var.
Birincisi, Hükümet'in icraatlarını olumlayan herkesten bir ricaları var: "Ne olur, hiç olmazsa bir kere Erdoğan'ı eleştir!" İkincisi de burada sıralamaya edebimizin el vermediği hakaretler, küfürler edip sonra da "Ne var canım bunlar hakaret değil ki eleştiri. Her tepkiye de hakaret diyorsunuz" diyorlar.
Sadece Oktay Ekşi'nin CHP milletvekili olmadan Hürriyet'te başyazar iken yazdığı 'eleştiri' bile yeter: "Her şeyi satan bu zihniyet analarını da satar!"
Farkında değiller onların Erdoğan nefreti arttıkça milletin de Erdoğan sevgisi artıyor.
Ve sevgi her zaman nefreti yener…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.