Hep söylüyorum, televizyon uranyuma benzer. İyi niyetlilerin elinde elektrik enerjisine dönüşüp, karanlık geceleri aydınlık kılar. Kötü niyetlilerin eline geçerse nükleer bomba olup, yaşamları karartır. Televizyonun iyi kullanıldığında nasıl "muhteşem bir kitle iletişim aracı" olduğu geçen hafta Müge Anlı'nın atv'de hazırlayıp, sunduğu "Tatlı Sert" programında bir kez daha ortaya çıktı. Müge bir programda tam iki kayıp vakasını çözdü ve insanları ailelerine kavuşturdu. Önce Özgenur, ailesine kavuşmanın sevincini yaşadı. Ardından da aylardır kayıp olan Meltem ve Elif kardeşlerle ilgili "müjdeli" son dakika gelişmesi ekrana yansıdı. Adam, kızları kaçırmış, Güneydoğu'nun sınır illerinde alıkoymuştu. Bir sabah, "esirleriyle" birlikte Kilis'te bir köyden diğerine giderken, bir kadın onları gördü. "Aaa, ben sizi tanıyorum! Televizyonda gördüm. Sen bu kızları kaçırmışsın" dedi. Sonra da bağıra çağıra bütün köyü ayaklandırdı. Adam, köylülerce derdest edilip, jandarmaya teslim edildi. Kızlar da böylece ailelerine kavuşmuş oldu. Müge, uranyumu elektriğe dönüştürenlerden. Elleri dert görmesin. Acılardan, kayıplardan reyting süzen, sonuç olmak şöyle dursun, adli vakaları daha da içinden çıkılmaz hale getirenlere de Müge'nin programcılığı rehber olsun...