Pazartesi sabahı erkenden annem aradı. "Oğlum, dün geceki Aşk Bir Hayal'i seyrettin mi?" dedi. "Hayır, birazdan kayıtlardan izleyeceğim" dedim. "Öyleyse dikkatli izle. Nevin, DNA raporunu avukatı aracılığıyla değiştirtti. Avukat içeriden adam bulup, raporu değiştirebileceğini söyledi. Bu, çok ciddi bir durum. Malum, bu yüzden aileler parçalanıyor hatta cinayetler işleniyor. İnsanların adalete duydukları inanç zedelenmemeli" dedi. Haklıydı. Zaten herkese ve her şeye kuşkuyla yaklaştığımız, kurumlara inancımızı yitirmeye başladığımız şu kritik günlerde DNA testlerini tartışmalı hale getirecek yaklaşımlar çok tehlikeli. Şimdi pek çok anne baba, ellerindeki rapora kuşku ve kaygıyla bakacak. Küçücük bir kurt, giderek büyüyüp, beyinlerini kemirmeye başlayacak. Umarım senaristler bu sakil durumu bir an önce düzeltirler. Olayda bir de "maddi hata" vardı. Zira anne karnındaki bebeklere DNA testi yapılabilmesi için zorunlu olarak doğumun beklenmesi gerekiyor. Çünkü anne karnındaki bebekten kan alınması tıbben mümkün değil. Bu arada dizideki otomobilin yakılarak, uçurumdan atıldığı sahne son derece profesyonel teknikler kullanılarak çekilmişti. Belli ki bu sahne için çok emek harcanmış. Ama cesetlerin yanarak tanınmaz hale geldiği bu olayda Miran Ağa'nın kimliğinin olay yerinde neredeyse "pırıl pırıl" bulunması, tuhaftı.