YÜKSEL AYTUĞ

Neden klasik müzik dinlemiyoruz?

Çocuklar Duymasın gibi Birol Güven'in yazdığı tüm dizilerin ekranda tutmasının en büyük nedenlerinden biri; izleyiciyi tek bir cümle ile yakalayıp öykünün tam orta yerine yerleştirebilmesi.
Ayrıca sayfalarla anlatılacak bir fikri, iki cümleye sığdırabilecek kadar 'konsantre' bir yazım tekniğine sahip olması... Çocuklar Duymasın'ın son bölümünde de öyle oldu. Sadece birkaç cümle bana koca bir yazı konusu çıkarttı.
SADECE YAYIN KESİLİNCE...
Meltem, klasik müzik konserinden bilet aldığını söyleyince, Haluk "Böğğğ... Klasik müzik mi?
Nefret ederim klasik müzikten... Klasik müzik sadece yayın kesildiğinde dinlenir. Biz böyle büyüdük" deyiverdi. İşte Türk insanını klasik müziğe karşı mesafeli durmaya yönelten bilinçaltımızdaki gerçek neden... Hakikaten de televizyonda yayın ne zaman kesilse, necefli maşrapa eşliğinde Ulvi Cemal Erkin'in Köçekçe'si çalardı. Maç yayını mı kesildi; daya Vivaldi'nin Dört Mevsim'ini... Zengin ve Yoksul'da senkron mu kaydı; kes yayını, ver Mozart'ın Türk Marşı'nı... E, durum böyle olunca da klasik müzik, Türk insanının en sinirli, en isyankar, en nefret yüklü ve sıkıntılı anlarının fon müziği oldu...
ASANSÖR FOBİSİ MÜZİĞİ
Bir de asansörler mevzuu var ki, klasik müziğin baş düşmanı. Asansör pek çok insan için fobidir, zulümdür, işkencedir. Tanımadığınız insanlarla omuz omuza, bazı zamanlar pis kokular eşliğinde, yedi kat yüksekten düşmenizi engelleyen tek şeyin, incecik bir çelik halat olduğunu düşünerek; elinizi kolunuzu nereye koyacağınızı bilemeden, bakışınızı düşürecek yer bulamadan geçen bitmek bilmez saniyeler... Peki bu hücre hapsi sırasında size ne eşlik eder?
Çoğunlukla klasik müzik... Ve ne yazık ki halkımız, ne zaman klasik müzik dinlese kendini asansörde hisseder...
Oysa klasik müzik dinlemek zordur, zahmetlidir. Özel bir ruh hali ve özel bir atmosfer ister.
Özümsemek, içinize sindirmek, her notanın yankısını ruhunuzda duymak için sessiz, sakin, dingin bir mekana ihtiyaç duyarsınız...
Ama bize yıllardır klasik müziği, en unutmak istediğimiz anlarda dinlettiler.
Vallahi Haluk da haklı, Birol da...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.