Yazarınızın ev hali

Gelen mesajlardan biliyorum, bizim okurlar ev halimi çok merak ediyorlar. Bazıları benim fakirhaneyi hayallerinde NASA gibi hayal ederler.
Bütün duvarlar televizyon ekranları ile dolu. Ev kayıt cihazlarından, kablolarından geçilmiyor filan... Yoksa adam bunca yayını birden nasıl izleyip de yazacak?
Durum hiç de öyle değil aslında. Evimde son derece mütevazı şartlar var.
Bir televizyon salonda, bir tanesi de yatak odasında. İki de kayıt cihazı, hepsi o...
Bugüne kadar meslektaşlarımdan çok sayıda ev röportajı teklifi geldi. Ev mahremiyetimi kutsal saydığımdan ve benim fakirhanenin herhangi bir cazibesi bulunmadığından bu teklifleri hep geri çevirdim.
Ta ki geçen haftaya kadar...
TVNet'in sevimli ikizleri Büşra ve Kübra kardeşler, benimle gazete binasında röportaj yapacaklardı. Ama ayağım rahatsız olduğu için o gün şirkete gidemedim. Televizyon programı yaptığım için iyi bilirim; son dakika iptalleri en büyük kabustur.
İnsan ne yapacağını bilemez.
Bu işkenceyi ikizlere yaşatmamak için onları 'mecburen' evimde ağırlamak zorunda kaldım.
Beş kişilik program ekibi, üç kamera ve ekipmanlar ile bendeniz, bizim salona sığmakta biraz güçlük çektik ama ortaya son derece keyifli bir sohbet çıktı.
Merak eden varsa bugün saat 12.15'te TVNet'te. Tekrarı ise haftaya cumartesi aynı saatte.
NOT: Evde çorapla kamera önüne geçmem, izleyiciye saygısızlık sayılmasın lütfen. Zira şiş ayağıma terlik bile geçiremiyordum o gün, affedin.