Yiğidin hakkı

Herkesi eleştiren bendenizin en büyük eleştirmeni sevgili annemdir. Yazılarımdaki en küçük hatamı bile affetmez, çatır çatır eleştirir ama övdüğü zaman da bilirim ki, gerçekten iyi bir iş çıkarmışım.
İşte, bu nedenle annemin özellikle televizyon konusundaki görüşlerine çok değer veririm.
Geçen gün "Bunu mutlaka yazmalısın" diye söze başladığında, yine dikkat kesildim.
Annem, tekrar bölümlerini saniye atlamadan seyrettiği Aşk-ı Memnu dizisini öve öve bitiremiyordu. Dedi ki, "Dizi rekabetinin ortalığı toza dumana boğduğu günlerde meğer ben bu dizinin keyfini çıkartamamışım. Yaz ekranının huzurlu ortamında izleyince dizinin hakkını daha çok verdim. İzle, mutlaka sen de aynı şeyi hissedeceksin..."
KİLOMETRE TAŞI
İzledim ve anneme sonuna kadar hak verdim. Aşk-ı Memnu'nun gerçekten de Türk dizi sektörünün en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu fark ettim. Selçuk Yöntem, Nebahat Çehre, Beren Saat, Kıvanç Tatlıtuğ ve diğerleri meğer ne müthiş bir performans ortaya koymuşlar.
Yönetmenliğinden kurgusuna, kostümlerinden ışığına Aşk-ı Memnu gerçekten de sektöre çağ atlatmış.
Zamanında diziyi eleştirdiğim çok oldu ama annem sayesinde, öldürdüğüm yiğidin hakkını teslim etme fırsatı buldum.
Tüm ekibin bir kez daha ellerine sağlık...