Sınıf farkı

Türkan Şoray'ın Sinemam ve Ben kitabında çok dikkatimi çeken bir bölüm vardı.
Zamanlaması öyle müthişti ki, Sultan'ın aynı zamanda bir 'kâhin' olduğunu düşündürttü bana. Sanki kitabın piyasaya çıkacağı günlerde, Türkiye'nin neyi tartışacağını öngörmüş, ona vurgu yapacak bir anısını paylaşmıştı:
"Babam ayrıldığı yıl, annem beş parasız kalmıştı. Annem çok istese de bana yeni bir şeyler alamıyordu. Okulda ders bitip zil çaldığında ben yerimden kalkmaz, sınıftan en son çıkardım. Arkadaşlarımın kalın, güzel paltoları vardı; benimse lacivert, incecik bir ceketim... Onların paltolarını giyip çıkmalarını beklerdim. O incecik ceketle görüp beni küçümseyeceklerini düşünürdüm..."
Gelecek yıl okullarda kıyafet serbest olacak.
En çok korkulan, öğrenciler arasındaki ekonomik farkın daha belirgin bir hale gelecek olması. Aynı zamanda marka bağımlılığının çocuk ruhları hepten esir alacak olmasından endişe ediliyor. Bu kaygıların tümüne katılıyorum. Sebebi, Türkan Şoray'ın anlattıkları ile sabit.
Gelecek yıl çocuklarını okuldan almaya gelen bazı veliler, daha fazla beklemek zorunda kalacak. Çünkü çocukları, arkadaşlarının sınıfı terk etmeleri için oyalanıyor olacaklar...
Bence bu 'sınıf' farkına hiç gerek yoktu...