Bukalemun
Geçen sezon Uğur Arslan ile Ümit Erdim harikalar yaratmışlardı. Bu yıl da Ayşenur Yazcı ve Bahadır Efe'nin yetenekleri gün ışığına çıktı. Özellikle de Bahadır Efe'ye hayran olmamak elde değil.
İlk programlardan birinde öyle bir Neşet Ertaş taklidi yapmıştı ki; hepimizin ağzı bir karış açık kalmıştı.
Önceki hafta da Mahsun Kırmızıgül'ü son derece başarılı bir şekilde sahneye taşıdı. Ama son hafta bir Justin Bieber canlandırması vardı ki, aman aman...
Neşet Ertaş, Mahsun Kırmızıgül, Justin Bieber...
Birbirleri ile hiçbir alakası olmayan bu üç karakterleri birer hafta arayla ve aynı başarıyla taklit etmek, her babayiğidin harcı değil.
RUHUNA BÜRÜNDÜ
Aslında 'taklit' benim nezdimde pek makbul bir meziyet sayılmaz. Zira taklidin yüceldiği yerde yaratıcılık azalır. Gelin görün ki, oyunculuğun esası da 'başka bir kimliğe, kişiliğe bürünmek'tir. Bu bağlamda genç oyuncu Bahadır Efe'nin kendine has özelliği öne çıkıyor. Çünkü Bahadır'ın farkı; 'taklit etmek' yerine adeta o karakterin ruhuna bürünmek. Gece boyunca sadece sesiyle, tavırlarıyla değil; tüm ruhuyla Justin Bieber olmuştu.
Bayıldım... Eminim, yeni sezonun yeni dizileri için kadrolar kurulurken, Bahadır telefon başında fazla beklemeyecek.
Diğer yandan, Huysuz Virjin virüsü stüdyoda hızla yayılıyor. Sunucu Murat Başoğlu yoldan çıkalı zaten uzun süre olmuştu. Geçen hafta Demet Akbağ'ı da Huysuz ve Murat ile beraber yerlerde yuvarlanırken izledim. Erol Evgin ise 'Pişekar'lık' yapıp Huysuz'u 'muz ortalarla' tahrik etme işini adeta görev edindi. Bu sayede artık cümle başına üç 'bip' düşüyor.
Acaba diyorum, RTÜK'ün akıllı işaretleri arasına "Klakson çalınmaz" ibaresi de mi katılsa?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.