Diva, Diva'ya karşı
Ancak izleyeni eğlendirmek amacıyla olsa bile sohbetin 'ölçüsü' zaman zaman kaçtı. Özellikle 'Hacı Arif Bey'in takımları' üzerine çevrilen geyik yadırgandı. Zira Ersoy, her daim Türk Musikisi'nin devlerine saygıda kusur etmeyen tavrıyla takdir toplardı. Dalsaldı'nın tahriğiyle nasıl 'boş bulundu' anlayamadım. Ayrıca 'para zarfının inceliği/ kalınlığı' atışmasında Ersoy'un "Ben zaten ince sevmem" sözleriyle noktalanan muhabbet de ciddi bir 'doz aşımı' yarattı.
Bütün bunlara rağmen Linet ve Hakan Altun gibi iki muhteşem sesi buluşturan Ersoy, müzikseverlere son derece keyif veren bir programın altına imza atmayı başardı. Ersoy'un 'havasını bulduğunda' nasıl eğlenceli bir insana dönüştüğü de bir kez daha belgelendi. Ancak, 'İstanbullular için şu şarkı', 'Ankaralılar için bu şarkı' gibi, bölgelerdeki reyting deneklerini hedef aldığı açıkça belli olan anonslar 'samimiyeti' biraz tehdit ediyor, söylemeden geçemeyeceğim...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.