Geçmiş olsun!

Yazdığım yazının henüz mürekkebi bile kurumamıştı. Bülent Ersoy'un, Show TV'de sunduğu şov programından söz ettirmek, reytingini artırmak için nasıl 'fazla mesai' yaptığını yazmıştım bu sütunlarda.
Bu hafta Diva yeniden programıyla 'gündem' oldu. Bu kez şarkı söylerken düşüp bayıldı.
Diva'nın bayılma anı tam şarkının finaline denk gelip yere düşmesi de 'divana uzanma' yumuşaklığında yaşandığı için; stüdyodakiler dahil, herkes bunun bir 'koreografi' olduğunu sandı. Ersoy uzun süre yerde yattıktan sonra başına üşüştüler. Tansiyonu düşen Ersoy, reklam arasında kendine geldi ve programını oturduğu yerden tamamlamayı başardı.
Öncelikle Bülent Ersoy'a acil şifalar diliyor, tüm içtenliğimle 'geçmiş olsun' diyorum. Sağlık bu, şakaya gelmez. Zeki Müren ve Ebru Gündeş olayları hâlâ belleğimizde yer alırken, sağlıkla ilgili bir olayı 'kuşku' ile karşılamayı, insanlığıma yakıştıramam. Bu nedenle olayın ardından Twitter ortamında başlatılan 'kinaye sağanağını' hoşgörüyle karşılamama imkan yok. Yine de Ersoy'un bu olaydan süzeceği dersler olduğuna inanıyorum. Diva, inandırıcılığını törpüleyecek, halkın güvenini azaltacak 'fazla mesailerden' özenle uzak durmalı.