YÜKSEL AYTUĞ

Tiyatromuzdan kötü kokular geliyor

Pazar günü Erhan Yazıcıoğlu'nu Saraçhane'deki Reşat Nuri Sahnesi'nde son kez izlemek üzere tiyatroya koştum. Yazıcıoğlu son oyununun finalinde yaptığı duygulu veda konuşmasında hem ağladı, hem ağlattı.
Reşat Nuri Sahnesi'ne uğramayalı uzun bir süre olmuştu. Ama ne yazık ki, aynen bıraktığım gibiydi. (Bu aralar tiyatroları bıraktığınız gibi bulmak da büyük şans ya, neyse.) Belli ki yıllardır tek bir çivi bile çakılmamıştı. Fuayesi, kulisleri resmen dökülüyordu. Bir de koridorlara hakim o idrar ve küf kokusu yok muydu?
Önceki gün bizim GÜNAYDIN'ın manşetinde Erkan Can, Cem Davran, Bahtiyar Engin ve Yıldırım Şahinler'in Taksim'de inşa ettirdikleri yeni tiyatro salonunun koltuklarını tıpkı stadyumlardaki localar gibi kombine satışa çıkardıkları ve böylelikle inşa masraflarını hafifletmeyi tasarladıklarını okudum. Son derece akıllıca bir taktik. Umarım, memlekette bekledikleri sayıda zengin tiyatro aşığı vardır. Bizim gösteriş meraklıları belki parasını verirler vermesine de, üzerinde isimleri yazılı koltukları umarım her oyunda boş bırakmazlar...
Benzer bir uygulamayı belediyelerin de kendi tiyatroları için başlatmalarını arzu ediyorum. Belki o zaman çiş kokuları arasında oyun izlemekten kurtuluruz...
Bu arada Reşat Nuri'de keşfettiğim pırıl pırıl bir genç oyuncudan da bahsetmeliyim. Dört yıldır devam eden Ben Sinema Artisti Olmak İstiyorum adlı oyundaki 'Libby Tucker' karakterini olağanüstü bir performansla sahneye taşıyan o bıcır bıcır kız Derya Çetinel'in ismini özellikle dizi yapımcılarının defterlerine mutlaka kaydetmeleri lazım.
Diğer yandan tiyatro dünyasının en prestijli ödülü sayılan Afife Tiyatro Ödülleri'nin bu yıl iyice tartışmalı hale gelmesi de üzücü. Ünlü tiyatrocu ve tiyatro sahiplerinin yaptığı ortak basın toplantısı, bu yıl ödül töreninin keyfini kaçıracak cinstendi. Özellikle 'komedi' dalının ödül kategorilerinden çıkartılması affedilir gibi değil. Benden küçük bir hatırlatma: Tiyatroyu simgeleyen iki maskeden biri ağlar, diğeri güler... Tiyatronun yarısını kesip atmaya kimin ne hakkı var?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.