Peki ya özür?

Antalya Havaalanı'nda uçak beklerken, dahili anonslar dikkatimi çekti. Rötar yapacak uçaklar için 'Filanca uçak, iniş seferinin gecikmesi nedeniyle şu kadar dakika rötarlı kalkacaktır...' deniliyordu.
'Eee? Bunda ne var?' diyeceksiniz değil mi? Anonsta bir hata yok, sadece 'eksiklik' var. Yolcudan 'özür dilemeyi' unutuyorlar...
Siz onca trafik badiresini, kapılardaki kuyrukları atlatıp aramalarda kemerinizi çözerek, ayakkabınızı bile çıkardıktan sonra güç bela kendinizi havaalanına atıyorsunuz. Saatinde gideceğiniz yere ulaşmayı hayal ederken, size en az bir saat daha bekleyeceğinizi söylüyorlar. Üstelik kısacık bir özür cümlesini dahi sizden esirgeyerek... Belki bu yazdıklarım size önemsiz gelecek... Ama minik özürleri, ufacık jestleri ihmal ettiğimiz için hayatı birbirimize çekilmez kılmadık mı?