Tecavüz şampiyonuyuz
Şimdi bu satırları okuyup da 'Kadınlarımızı bile tecavüzcülerden koruyamazken, hayvanları konuşmanın sırası mı?' demeyin. Bu vahşetin kökeninde, zamanında yüreklerine sevgi ve vicdan aşılayamadığımız çocuklar var.
Panter Emel, yıllardır derdini anlatmaya çalışıyor. Diyor ki, "Bir çocuğa 3-4 yaşındayken, hayvanlara iyi davranmayı, her canlının yaşama hakkı olduğunu öğretemezsek, onların hayvanları sevmesini sağlayamazsak;, ileride insanlara karşı girişecekleri tüm vahşetten sorumlu oluruz."
Bu ülkede kutunun içine koyduğu kedinin kafasını su bidonuyla ezen üniversite öğrencisi gördük. Eşeği tren rayına bağlayıp trenin onu ezişini zevkle seyretmeye hazırlananları haber bültenlerinde izledik. Önceki gün ATV'nin ana haber bülteninde dehşetle izledim. Bir avukat hanım, sokakta bulup evinde beslemeye başladığı kedisi Pamuk Prenses'i kapısının önünde haşlanmış halde bulmuş. Hayvan iki gün can çekiştikten sonra ölmüş. Veteriner, kedinin kaynar su dolu bir tencereye atıldığını ya da başından aşağı kaynar su döküldüğünü söylemiş...
Unutmayın... Hayvanlara tecavüz edip onları tencerede haşlayanlar da bir zamanlar çocuktu. Ve onları biz yetiştirdik...
Can'ın kıymetini bilmeyen, Özgecan'ı ne bilsin?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.