Peki ya ruhunuz?
Dünya, üzerinde bir sloganın yer aldığı reklam afişini tartışıyor.
Londra'da bir protein firmasının billboard'unda fit görünümlü, bikinili model Renee Somerfield, 'Plaj vücudunuz hazır mı?' diye soruyor. Kampanyayı protesto edenler ise sadece vücudu Renee gibi olanların plaja gitmeye hakları varmış imasında bulunan reklamın kaldırılması için imza toplamaya başladılar bile.
Tabii ki sağlıklı yaşamak için insanın bedenine saygı göstermesi, onu diri tutmak için iyi beslenmesi ve düzenli spor yapması gerekli. Ama iş tamamen ticari bir hale bürünüp tek maksat 'vücuda tapınanları' avlayarak 'sektör yaratmak' olunca, kantarın topuzu da kaçtı.
Ben vücudu bir yana bırakıp soruyu biraz değiştireceğim: "Plaj ruhunuz hazır mı?"
Yani, bu yaz yediğiniz karpuzların kabuklarını ve pet şişelerinizle, naylon torbalarınızı cennet kumsallarda bırakıp gitmeyeceksiniz değil mi? Kuma yüzüstü uzanıp kadınları gözle taciz etmeyi bu yıl da 'Apaçiliğin ata sporu' olarak görmeyeceksiniz herhalde. Boğaz kıyısında suya atlarken, beyaz pazar donu yerine şort tercih edeceğinizi de umuyorum.
Bir de ilk kez çıktığınız iskelenin üzerinden, derinliğini bilmediğiniz suya balıklama atlamayacak, Şile'de, Kilyos'ta, Sapanca'da ve Adana'nın su kanallarında 'Bana bir şey olmaz' deyip çırpına çırpına ölmeyeceksiniz değil mi?
Sahi, plaj ruhunuz hazır mı?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.