Kalbimizin Ritmi'ni duymayanlar

Bu aralar saçma sapan bir mesaj, sosyal paylaşım sitelerinde dolaşıp duruyor. Sayfanın üzerinde dört adet fotoğraf, altlarında da birer resim altı yazı var. Turabi, Acun, LÖSEV'in logosu ve yardım bekleyen bir lösemili çocuk... 'Buna (Turabi) SMS gönderip bunu (Acun) sevindireceğine, buna (LÖSEV) SMS gönderip, bunu (lösemili çocuk) sevindir' yazıyor...
Bir kere yardım ve hayır işi dediğinde 'gönüllülük' esastır. Kimseyi 'zorla' gönüllü yapamazsın bu biiir. İkincisi, biri yarışma/şov programı, diğeri hayır kurumu... Elma ile armudu toplayıp çilek yapamazsın yani.. Ayrıca Acun'un sağladığı büyük istihdam, ürettiği yıldızlar ve yarattığı ekonomik potansiyel ile pek çok ailenin hayatını değiştirdiği ortada. Bir de işitme engelli çocuklar başta olmak üzere yardımına koşmadığı kimse yok... Bütün bunların yanı sıra, Acun'un yarışmasındaki SMS gelirlerinin topluca yardım kuruluşlarına gittiğini artık sokaktaki çocuk bile biliyor. Acun bütün bunları yaparken de en kalantor iş adamlarını bile geride bırakacak kadar vergi ödüyor. Yani 'sözde' toplumsal duyarlılık yaratacağım, milleti eleştireceğim diye paspas yapılacak en son isim Acun'dur.
O mesajı yayınlayıp 'like' (beğeni) bekleyenler keşke salı akşamı Yetenek Sizsiniz'de Acun ve ekibinin tüm ülkeye tanıttığı, işitme engelli gençlerden oluşan Kalbimizin Ritmi adlı dans grubunun gösterisini izleselerdi. Keşke Acun sayesinde, ekran başındaki engellilerin nasıl cesaret sahibi olabileceği, özgüven dolarak hayata yeniden sarılabileceği duygusuna ortak olabilselerdi.
Ama bilirsiniz işte, bizde hiçbir başarı cezasız, meyve veren hiçbir ağaç taşsız kalmaz...