Ya seyircinin hakkı?

Galatasaray'ın Avusturya'da oynadığı hazırlık maçı, sarı-kırmızılı bazı taraftarların sahaya ses bombaları atması yüzünden yarıda kalmış. Olaya yabancı değiliz. Her yıl aynı hikaye... Tribün taşkınlıklarından ya da sahaya inen seyirciler yüzünden yarım kalan 'gazozuna' maçlara alışığız... Dünya markası Galatasaray'ın güvenliğini el kadar stadın 10 kişilik özel güvenliğine terk ederseniz, olacağı budur.
İşin bir de yayıncılık tarafı var ki o daha büyük zulüm... Herkes, özlediği takımın sezon başındaki hazırlık maçlarını izlemek, yeni transferleri görebilmek için tonlarca para ödeyip decoder satın alıyor ama maç yarıda kalıyor. Peki kim verecek boşa giden paranın hesabını? Bir de teknik direktörlerin asla takıma giremeyecek satış listesindeki futbolcuları 'deneyip görmek' bahanesiyle sahaya çıkardıkları 'köfte' 11'lere ne demeli? Millet, D Smart'a bunun için mi ödüyor onca parayı? Sadece bizimkiler mi? Cumartesi akşamı Manchester United-Barcelona maçı için saatler öncesinden hazırlık yapıp Kanal D ekranı önüne kuruldum. Ama o da ne? Barcelona'da ne Messi var, ne de Neymar...
Madem futbol sektörü, televizyon yayınları sayesinde ayakta duruyor, o zaman kulüplerin ve teknik direktörlerin de ekran başındaki seyirciye karşı bir 'sorumluluğu' olmalı. Zira vitrine kaliteli malı koyup içeride 'çakmasını' sokuşturuyorlar...