Kurşun adres sorar mı?
Görüyorum ki, medya bu saldırıları içtenlikle kınamak adına tek vücut olamıyor. Konulan bombaların, sıkılan kurşunların, tıpkı Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu saldırılarında olduğu gibi öncelikli düşünceyi ve demokrasiyi hedeflediği görülmüyor, görülmek istenmiyor. Anlı şanlı köşe yazarları, sırf kendi fikirlerine muhalif gördükleri için 'Saldırıyı kınamamız şart mı?' ya da 'Star'ın alması gereken dersler' gibi yeni felaketlere davetiye çıkaran kinayeli ve dahası tehlikeli başlıklar atabiliyorlar.
Namlunun ucu medyaya döndüğü zaman, kurşunun adres sormayacağını en iyi biz biliyoruz. Bu acımasız gerçeği ne çabuk unuttuk?
Bir de... Fransız mizah dergisine yapılan saldırıyı, Fransızlar'dan daha büyük bir tepki ile kınayan sözde demokrasi havarileri, Star'a yönelik saldırılar konusunda niye Fransız kalıyor, nedenini bilen var mı?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.