Kurşun adres sorar mı?-2
Henüz o tarihte Hürriyet gazetesine saldırılar yapılmamış, Ahmet Hakan'ın burnu kırılmamıştı. İşte o yazı... Bir kez daha...
"Bunları 80 öncesinde de aynen yaşamamış mıydık? Bizleri felakete sürükleyen çirkin senaryonun son sahnesinde medyaya yönelen kurşunlar yok muydu? Demek ki film, vizyondan kalkmamış... Star Medya Grubu'nun önce İkitelli'deki binasına tahrip gücü son derece yüksek bir bomba konuldu. Ardından, grubun üst düzey yöneticisi Murat Sancak, otomobilinin içinde saldırıya uğradı. Neyse ki sıkılan 21 kurşundan hiçbiri, ona ve şoförüne isabet etmedi. Görüyorum ki, medya bu saldırıları içtenlikle kınamak adına tek vücut olamıyor. Konulan bombaların, sıkılan kurşunların, tıpkı Çetin Emeç, Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu saldırılarında olduğu gibi öncelikle düşünceyi ve demokrasiyi hedeflediği görülmüyor, görülmek istenmiyor. Anlı şanlı köşe yazarları, sırf kendi fikirlerine muhalif gördükleri için 'Saldırıyı kınamamız şart mı?' ya da 'Star'ın alması gereken dersler' gibi yeni felaketlere davetiye çıkaran kinayeli ve dahası tehlikeli başlıklar atabiliyorlar.
Namlunun ucu medyaya döndüğü zaman, kurşunun adres sormayacağını en iyi biz biliyoruz. Bu acımasız gerçeği ne çabuk unuttuk?"
Star'a da, Sabah'a da, Hürriyet'e de, Cumhuriyet'e de, Ahmet'e de, Mehmet'e de saldırıldığında aynı tepkiyi vermek zorundayız. Demokrasi ve vicdan bunu emreder. Geçmiş olsun Ahmet Hakan...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.