YÜKSEL AYTUĞ

Dondurucu bir reklam

Derin dondurucu reklamında balıkçının satış yaparken 'Derin donduruculuk bunlaaaar!' diye bağırdığını duyunca aklıma 'Mandıra Filozofu 2' filmindeki sahne geldi.
'Mustafa Ali', İstanbul'da ziyarete geldiği arkadaşı ile Galata Köprüsü'nde bir balık restoranına gidiyor. Garsona diyor ki, 'En ucuz balığın hangisiyse, bana onu getir.' Arkadaşı, 'Yapma canım, işsiz kaldım dediysem o kadar da değil yani. Canın hangi balığı istiyorsa onu yiyebilirsin. Fiyatına aldırma' deyince, bizim 'Mandıra Filozofu' başlıyor bu konuyla ilgili felsefesini açıklamaya: 'En ucuz balık, en lezzetli, en taze olandır. Çünkü mevsimi gelmiş, bollaşmıştır.
Eskiden insanlar ihtiyaçları kadar balık alır, mevsiminde yerlerdi.
Derin dondurucular çıktığından beri insanoğlu balık stoklamaya başladı.
Öyle olunca denizde balık da kalmadı.' Ne dersiniz? Haklı olabilir mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.