YÜKSEL AYTUĞ

Bu şakalara gülen var mı gerçekten?

Eşek şakaları sezonu açıldı.
'Demet Akbağ ile Çok Aramızda'nın yeni sezonu Show TV ekranlarında başladı.
Daha ilk bölümün ardından yazmıştım, 'Bu tür şaka programları bana keyif değil, hüzün veriyor' diye. Zira şaka mağdurlarının perişan haline bir türlü gülemiyorum.
Hele bunlar toplumun saygın kişilikleri ise hüznüm iki katına çıkıyor.
Hülya Koçyiğit'e reva görülen köpekbalığı eziyeti de bunlardan biriydi.
Bizim 'uzman iş birlikçi' Seyhan Erdağ yine oltasını sallandırmış, Koçyiğit'i Boğaz'da bir özel tekne turunda röportaj yapmaya ikna etmişti. Derken kameraman denize düştü.
Onun kaybolan kamerasını bulmak için bir dalgıç suya atladığı sırada ise Koçyiğit'i dehşete düşüren o köpekbalığı maketi ortaya çıktı. Bu kadar naif bir kişiliğe reva görülecek en son eziyetti. Kadıncağızın korkudan büyüyen gözlerini, titreyen ellerini, sararan yüzünü üzüntüyle izledim. Ama aynı zamanda onun yüce gönüllülüğüne de şahit oldum.
Sözde 70 bin liralık kamerasını kaybettiği için ağlayan kameramanı teselli ederken, "Olsun, canına zarar gelmesin yeter ki. Gerekirse ben sana alırım yeni bir kamera" demesin mi? Bu yüreğe bu şaka sizce de ağır değil mi?
Programdaki bir başka şakazede ise 'İçerde' dizisinde 'Yeşim' karakterini canlandıran Gözde Kansu'ydu. Onu da eli silahlı çetelerin market baskınının tam orta yerinde bıraktılar.
Bindiği taksiden aşağı inerken bir yere kapaklanışı, kurşunlardan saklanmak için otomobillerin altına sürünerek bir girişi vardı ki, eyvah, eyvah!... Öyle korkmuş, o kadar büyük bir şoka girmişti ki, şaka bitip de Demet Akbağ göründüğü sırada bile titreyerek, "İçerde arkadaşım var, rehin aldılar" filan diye kekeliyordu.
Ben 'İçerde' dizisinin yapımcılarının yerinde olsam, 'Çok Aramızda'ya ciddi ciddi gönül koyar, hatta dava açardım. Çünkü 'İçerde'nin o taviz vermez, dimdik duran, dominant kadını 'Yeşim'in karizması bu şaka yüzünden yerlerde sürünür hale gelmişti. Şimdi ben de pek çok 'İçerde' izleyicisi gibi 'Yeşim'i her gördüğümde arabanın altına girmeye çalışan o perişan halini hatırlayacağım...
Bu arada 'şakacı'(!) Demet Akbağ da yıllardır biriktirdiği güven ve sempatisini her hafta biraz daha eritip duruyor, haberi ola! Umarım programdan aldığı para buna değiyordur...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.