Nelerden yaka silkiyoruz?

Okurumuz Fuat Aydemir'in de televizyon eleştirisi adına birikmiş çok sözü var:
"Sayın Yüksel Bey; Türkiye'de çok büyük bir kesimin tek eğlencesinin televizyon. bu göz önüne alındığında, yayınların ve özellikle dizilerdeki aksaklıkların düzeltilmesi ve daha iyi yayın ve düzenlemeler konusunda sizin yıllardır yaptığınız çok yapıcı önerilerle köşenizin kıymeti daha iyi anlaşılmaktadır. Bu yüzdendir ki sizi bütün izleyiciler 'medyanın vicdanı' olarak görmektedir.
Gerçekten dizileri gece yarısına kadar sürecek şekilde uzun yaparak, aylar ve yıllarca sürsün diye de mantıksız tesadüf ve garipliklerle doldurup dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyecek şekilde uzun reklamlarla yayınlamak, diyalogları adeta sabote edecek şekilde çok yüksek fon müziğiyle doldurmak ve daha buna benzer çeşitli yanlışlar sizin yıllardır parmak bastığınız konular. Bunların düzeltilmesi aslında kolay ve tamamen yapımcıların elinde olan şeyler.
Ancak bazı durumlar var ki, onları da yetkili kurumlar rahatça düzeltebilirler.
1) Her dizinin sonundaki 'Devam edecek' yazısının ardından son sahnenin iki hatta üç defa tekrarlanıp yarım saate varan reklamlarla izleyiciyi aptal yerine koymak.
2) Bu kurnazlığı her türlü yayında yapmak.
3) Bir kanalın; akşam yayınlayacağı programın tanıtımını gündüz iki-üç defa yapmasına rağmen programı yayınlamadığı gibi hiçbir açıklama yapmayışı.
4) Program değişikliklerinin medyaya ve yayın kuruluşlarına bildirilmeyişi.
Bu ve buna benzer bir çok husus RTÜK tarafından kolayca düzenlenebilecekken, hayretle görüyoruz ki RTÜK görevini yerine getirmiyor.
Saygılarımla..."