Alma mazlumun ahını...

Neredeyse her gün haber bültenlerinde aynı tür habere rastlıyorum. Belediye zabıtaları; engelli simitçiyi, zavallı işportacıyı, gariban kağıt toplayıcısını kovalamış, darp etmiş, arabasına el koymuş... Cumartesi akşamı da Show Haber'de benzer görüntüler vardı. Zabıtalar, çek çek arabasıyla kağıt toplayıp evine ekmek götürmeye çalışan Suriyeli'yi derdest etmiş, arabasına el koymuşlar. Bunu da tam sekiz görevli ile başarmışlar!
Dikkat ederseniz, belediye ismi vermiyorum. Çünkü bu zalim uygulama hemen her belediyede yapılıyor.
Peki ya o Allah'ın garibanları, iki kilo armut satıp evine üç kuruş götürse, beş karton kutuyu üç paraya okutup yarım ekmek arası helva yese, üç simit fazladan satıp artık küçük geldiği için acı veren protez bacağını yenilese, dünya mı durur? Peki o işleri yapmasınlar da, hırsızlık mı yapsınlar? Siz adamı zorla hırsız yaparsınız efendiler!
Ben bugüne kadar belediye arazisine apartmanlar dikip satan bir müteahhide sekiz zabıtanın birden 'operasyon yaptığına' şahit olmadım. Çünkü bu dünyanın adı konulmamış bir kanunu var: Gücü, gücü yetene...