Siz hangi tip seyircisiniz?
ÇARESİZLER: Yapacak daha iyi bir işi, meşgalesi, hobisi olmayan ya da ekonomik durumu başka tür bir eğlenceye el vermeyen mecburiyetçiler.
YALNIZLIKTAN KORKANLAR: Sosyal yalnızlık çekmemek, televizyon odaklı dost meclislerinde mevzuya 'Fransız kalmamak' için televizyon izleyen sosyal paylaşımcılar.
GERÇEK YALNIZLAR: Evinde televizyon dışında ses verecek başka bir şeyi olmayanlar.
YALNIZ KALMAK İSTEYENLER: Kalabalık bir evin oturma odasında televizyon izliyormuş gibi görünüp aslında kafa dinleyen ya da sevgilisini düşünenler.
ÖZDEŞÇİLER: Eşine, sevgilisine, kaynanasına ya da patronuna söyleyemediklerini, kendilerini özdeşleştirdikleri dizi karakterlerinin ağzından duyup rahatlamaya çalışanlar.
MUHABBETÇİLER: Sırf ortak konu oluşturabilmek adına, televizyonda gördüklerinden sohbet üretme ihtiyacı hissedenler. (Bu yönüyle televizyon, misafirlikteki en büyük kurtarıcıdır)
PSİKOPATLAR: Yalnızca sayıp sövüp rahatlamak için en sevmediği programı bile pür dikkat sonuna kadar izleyen, ruhsal durumu dengesiz kişiler.
TREND AVCILARI: Televizyonu sadece yeni moda ve trendlerden haberdar olmak, yeni makyaj tekniklerini öğrenmek adına takip eden ayna tutkunları.
İNTİHALCİLER: Haberleri, tartışma programlarını ve sabah masalarını dikkatle izleyip oradan öğrendiklerini kendi fikriymiş gibi etrafına satan devşirmeciler.
AJANSÇILAR: Televizyon bültenlerine hâlâ eski alışkanlıkla 'ajans' diyen, sadece haber alabilmek için televizyon izleyen yaşlı gündemciler.
MAZERETÇİLER: Televizyonu, yapmaları gereken daha önemli işleri ertelemek adına vesile olarak kullananlar. (Örnek: 'Şu dizi bitsin de ondan sonra ders çalışırım' ya da 'Bulaşıkları, yarışmadan sonra yıkarım' gibi)
KATİLLER: Televizyonu sadece 'vakit öldürmek' için izleyen, bunu tamamen 'alışkanlık gereği' yapan zaman katilleri.
YAPIŞTIRICILAR: Sırf aileyi bir arada tutabilmek için neredeyse 24 saat salondaki televizyonu açık tutan, ekranı aile bireylerini birbirlerine yapıştırmak için kullanan zamkçılar.
BİLİNÇLİ TÜKETİCİLER: Ekranda sunulan her şeyi 'lüp' diye mideye indirmeyen, karşılarına çıkan olumsuzluk ve hataları ilgili kurumlara, izleyici temsilciliklerine ve televizyon eleştirmenlerine bildirenler. (Yani benim velinimetlerim)
İŞÇİLER: Benim gibi 'ekmek parası için' günde 15 saat gözünü kırpmadan televizyon izleyenler.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.