Gazeteci dövmenin cezası bir maç mı?

Gazeteci Bilal Meşe'ye Milli Takım uçağında saldırıp darp eden Arda Turan'ın cezası belli oldu: Bir maç... Arda, Fatih Terim'den boşalan yere gelen Lucescu tarafından takıma yeniden çağrılacak. İyi de Arda'yı gönderen Fatih Terim değil, Futbol Federasyonu'ydu. Peki Federasyon mu değişti? Yoo... Ama Arda bir maçlık aradan sonra yeniden milli formayı giyecek.
Garip olan; onca spor yazarı arkadaşım varken, bu garabeti yazmanın yine bana düşmüş olması. Bir duayen gazeteciyi, hem de Federasyon tarafından davet edildiği Milli Takım uçağında, "Seni bu uçağa alanın da..." diye sinkaflı küfürler eşliğinde yumruklamak nasıl bu kadar 'hafif' geçiştirilebilir? Başka bir ülkede olsa bütün gazeteciler ayaklanmış, tüm ilgili dernek ve kurumlar isyan bayrağı açmıştı.
Gelelim futbolla ilgili bir başka hukuk skandalına... Süper Kupa finalinde çıkan olaylarda bütün suç Atiker Konyaspor taraftarına aitken, Beşiktaş seyircisi kafasına yağan onca maytaba rağmen sükunetini korumuşken, Beşiktaş'a verilen bir maçlık seyircisiz oynama cezası da neyin nesidir? Bundan sonra saldırıya maruz kalan takımların seyircileri 'Nasıl olsa bize de ceza kesecekler, fark etmez' deyip karşı saldırıya geçer de ortalık kan gölüne dönerse bunun sorumlusu kim olacak?