Ölü seviciliği

Dünkü GÜNAYDIN'da sevgili meslektaşlarım Mevlüt Tezel ve Ayşe Özyılmaz, merhum Vatan Şaşmaz'ın cinayet sonrasındaki kanlı görüntülerinin sosyal medyada 'vampir iştahıyla' paylaşılmasını harika yazılarıyla eleştirdiler.
Ne yazık ki bu ilk değildi. Görünen o ki, son da olmayacak. Çünkü etrafımız 'ölü seviciler' ile doldu. Daha dün yazdım, 'Sağımız solumuz kriminal' diye... Adli olaylar üzerinden reyting kovalayan tam dokuz tane reality show programımız oldu. (Meğer 10 taneymiş, teve2'de Yasemin Bozkurt'un sunduğu '3. Sayfa'yı atlamışım) Peki yapımcılar, kanal yöneticileri bu 'cesareti' kimden alıyor? Giderek daha kriminal bir toplum haline gelmemizden... Giderek ölüme daha bir sevdalanır olduk. İçinde cesetlerin paramparça olmuş halde beklediği kaza yapmış araçların önünde selfie yapanlarımız var. Plajda yanı başında boğulmuş insan cesedi yatarken, iki metre ötede güneşlenmeye devam edebiliyoruz.
Görüntüleri polisiye tedbirlerle yasaklamak çözüm değil. Önce vicdanımızın bu iştahımıza engel olması şart. Nefsimizi eğitmek, ehlileştirmek, ilk görevimiz olmalı. (Ne yazık ki o görüntüler, gazetemizin internet sitesinde de kısa bir süre yer aldı)
Şimdilerde gündüz kuşağı programları da Vatan Şaşmaz olayını didik didik etmekle meşgul. Ne kadarı habercilik, ne kadarı cesetlerin üzerinde tepinmek, hangisi kamu yararına, hangisi reyting sevdasına; bunu da sizin değerlendirmenize ve yapanların vicdanına bırakıyorum.