Fikri ve zikri
Dizinin tutmasında bana göre en önemli etkenlerden biri, 'Fikri' rolünü oynayan Reha Özcan'ın tek kelime ile 'muhteşem' performansı. Hani 'Dervişin fikri neyse zikri de odur' derler ya, işte Reha Özcan da rolünün içine öylesine bir derviş sadakatiyle girivermiş.
'Fikri', acayip bir adam. Altı çocuk babası ama evlatları hayatının önem sırasında en altlarda yer alıyor. Başına kötü bir iş geldi diyelim; ondan bile kendine azami fayda sağlayabilecek bir manevra yeteneğine sahip. Onu izlerken bazen bu umursamaz görüntüsünün altında kadife bir kalp sakladığını düşünür gibi oluyorsunuz ama ilk icraatıyla sizi taca çıkartıyor.
Böylesine karmaşık bir karakteri canlandırmak kolay değil. Ama zaten Reha Özcan'ın bugüne dek pek de afişe edilmemiş oyunculuk öyküsü, 'sebebi' ortaya koymaya yetiyor.
Oyunculuk hayatı, Trabzon'dan Antalya'ya, oradan İstanbul'a uzanan Devlet Tiyatroları tecrübesiyle donatılmış Reha Özcan, 2009 yılında 4. Uluslararası İpek Yolu Film Festivali kapsamında 'Bahtı Kara' filmindeki 'Adnan' rolü ile En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı. 2012 yılında da 'Tepenin Ardı' filmindeki 'Nusret' rolü ile 3. Malatya Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu seçildi.
Eh, 'Fikri'yi o sevdirmeyecek de kim sevdirecek?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.