Köpek deyip geçmemeli

Bizim GÜNAYDIN'ın acar muhabiri Yüksel Yavuz'un özel haberiydi.
Pepe, Arda Turan gibi yıldızların menajeri Ahmet Bulut, kendisinden habersiz şekilde köpeğini barınağa gönderen eşine çok öfkelenip boşanma davası açmış. Bulut, boşanmak için eşine 3 milyon liralık bir ev vermeyi de kabul etmiş.
Köpek, kimine göre eve sokulmaması gereken bir 'hayvan', kimine göre evlatlarından ayırmadığı bir can dostudur. Belli ki Ahmet Bulut için köpeği, evladından farksızmış. Asıl tuhafı ise, eşinin bu 'özel durumu' fark etmemesi ya da önemsememesi.
Başıma geldiği için biliyorum; bazen kişiler, eşlerini evdeki kediden, köpekten bile kıskanır. Hele bir de çocuk olmuşsa, bir dönem sırf eşleri için 'tahammül ettikleri' o hayvanlar iyice gözden düşer, ötelenir. Neyse ki biz bu küçük krizi kolay atlattık. Şimdi evde Kuki ile Ela neredeyse eşit statüde.
Ailemden bir örnek daha vereyim...
Annem, evde evcil hayvan beslenmesinden pek haz etmez. Ama yıllardır bizim evimizde en az bir evcil hayvan bulunur. Çünkü annem çok iyi bilir ki, kocası ve çocukları birer evcil hayvan müptelası. Sırf onlar mutlu olsun diye o hayvanları evine kabul etti. Hatta zaman geldi, onların tüm beslenme, bakım ve temizliklerini üstlendi. Yetinmedi, sokakta bakıma muhtaç hayvanlar için evinde özel yemekler yaptı. Neden?
Ailesinin diğer üyelerini 'mutlu' görebilmek için. Bilmem anlatabiliyor muyum?