Yusuf Güney’in peşine takılalım
Bu sorumluluğu sadece siyasetçilere, askerlere ve bürokratlara terk etmek insafsızlık olur. Vatandaş olarak her birimizin üzerine düşen görevler var. Şov dünyasının da...
Şarkıcı Yusuf Güney'i iki haftadır dikkatle takip ediyorum.
Güneydoğu'daki askeri birlikleri, karakolları, üsleri ziyaret edip hem sohbeti, hem de şarkılarıyla Mehmetçik'e moral verip destek oluyor.
Sınırın sıfır noktasında askerlerle aynı karavanaya kaşık sallıyor.
Aslında o da diğerleri gibi barların, konser salonlarının sıcak ve güvenli havasında parasına para katabilirdi. Ama öyle yapmadı. Atladı askeri helikoptere; zaman zaman aç susuz kaldı, zaman zaman soğuktan titredi ve o şartları bire bir yaşayıp özümseyerek adeta kendi çapında bir 'hava indirme harekatına' girişti.
Yusuf Güney, önümüzdeki günlerde bu operasyonunu dalga dalga genişleterek, gidilmedik askeri nokta bırakmayacağını söylüyor.
Helal olsun diyorum. Kulağıma çalınanlara göre Demet Akalın'ın da benzer bir projesi varmış. Ama bu işi bir-iki sanatçının yüce gönüllülüğüne bırakmak olmaz. 'Vatanperver' olmak, oturduğumuz yerden attığımız birkaç tweet'le de savuşturulmaz. Önerim şu: Sanatçılar el ele, omuz omuza versin, organizatörler devreye girsin, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'nın himayesinde sanatçı grupları doğu ve güneydoğuda son derece güç şartlar altında vatanı bekleyen askerlerimize moral verecek konserler düzenlesin. Onlara 'Yanınızdayız, dualarımız sizinle' diyelim.
TRT Müzik kanalı da toplasın ekibini, alsın teçhizatını, bu kervana katılıp her hafta konserleri 'canlı' yayınlasın.
Var mısınız?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.