Hepimiz nasıl ‘Marslı’ olduk?
Mars'ta mahsur kalan maharetli astronot 'Mark'ın günlüklerinden derlenen çetin bir hayat mücadelesini anlatan filmin başrolünde yeni dönemin en başarılı oyuncularından Matt Damon yer alırken, ona Sean Bean, Kate Mara, Jessica Chastain, Jeff Daniels ve Michael Pena gibi isimler eşlik ediyordu. Yönetmen koltuğunda ise türün sevilen yönetmeni Ridley Scott vardı.
Peki 'Marslı'- neden izleyiciyi ekran başında topladı? Bunu sadece 'Dizilerin yaz uykusuna yattığı dönemde ekranda izleyecek bir şey olmamasına' bağlamak haksızlık olur. Çünkü onca program arasında izleyicinin 'Marslı'yı seçmesinin mutlaka daha gerçekçi bir nedeni olmalıydı. Bana göre 'Marslı', unutulmaya yüz tutmuş bazı değerleri ve erdemleri hatırlattı. Bir astronotu yaşatabilmek için sadece ABD'nin değil, neredeyse dünyadaki tüm ülkelerin seferber olması özlediğimiz bir tabloydu. Irak'ta, Suriye'de, Kosova'da, Filistin'de, Myanmar'da çocuklar acımasızca öldürülürken kıllarını kıpırdatmayan dünyadan tam da umudumuzu kesmişken, sadece bir tek insanın hayatını kurtarmak adına tüm dünyanın 'birleşmesi' özlediğimiz bir tabloydu. Ayrıca yaşlı dünyamız 'kullanıcı hatası' nedeniyle adım adım yok olmaya yaklaşırken, bir astronotun Mars'ta tek başına patates yetiştirip modern bir 'Robinson Crusoe' gibi yaşayabileceğine bizi inandırması, 'kaçabileceğimiz bir yer olduğunu' gösterip içimize umut tohumları serpti.
Sanırım çarşamba akşamı hepimiz bu yüzden 'Marslı' olduk.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.