Canlı adalet heykeli

Geçen hafta gündemi bir kez daha Müge Anlı ve ekibi belirledi. Altı yıl önce kapatılan bir cinayet dosyasının yeniden açılıp katilin yakalanmasını sağladı.
Altı yıl önceki programda, Hacer Cengiz adlı kadının aniden ortadan kayboluşu işlenmişti. Kadının gelini Lale Cengiz ve oğlu Muhammed Cengiz programa konuk olmuş, Müge Anlı tarafından çokça sıkıştırılmış, tüm şüpheli tavırlarına ve çelişkili ifadelerine rağmen dosya kapatılmıştı.
Uşak'taki ekibin değişmesiyle birlikte jandarma olayı yeniden soruşturmaya başladı, programdaki ifadeleri ihbar kabul etti. Ekipler en çok da kaybolan kadının kızı Lale'nin bir ara ekranda söylediği "Burada savcı da benim, hakim de benim" şeklindeki meydan okumasına takılmışlardı.
Sonunda her şey açığa çıktı.
Kaybolan kadının torunu, "Anneannemi, annem boğarak öldürdü" diye ihbarda bulundu.
Yapılan aramada, Hacer Cengiz'in kızı ve damadı tarafından öldürülüp kendi tarlalarına gömüldüğü ortaya çıktı.
İşin daha da tüyler ürpertici yanı, çiftin o tarlaya daha sonra buğday ekip hasat yapmasıydı.
Bunu öğrenen Müge Anlı dayanamadı ve bir kez daha hepimizin duygularının tercümanı oldu: "O buğdaylar boğazınızda kalır inşallah!" Bu ülkede kim savcı, kim hakimmiş gördünüz mü Lale Hanım? Şimdi bu konuyu hapiste uzun uzun düşünecek zamanınız olacak...
Ve bu köşeden sevgili Müge'ye bilmem kaçıncı teşekkürüm.
Bu seferki; hukuka saygıyı, polise, jandarmaya, savcıya, hakime güveni pekiştirdiği için...
Adalet heykelinin gözü kapalıdır, gördüklerinden etkilenmesin, adil olsun diye...
Müge Anlı'nın ise tüm algıları açık; hiçbir şey kaçmasın diye...